Je was op zoek naar: sweet smelling (Engels - Turks)

and sweet-smelling plants.
(kökünden tepesine kadar) meyva dizili muzlar,

sweet
seyirci

very sweet
brisin

my sweet darl
cok seviyorum

home sweet home.
evim güzel evim

sweet dreams!
tatlı rüyalar!

alice is wearing a sweet-smelling perfume.
alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.

1 sweet bowl salt
1 yemek kasigi tuz

tom seems sweet.
tom tatlı görünüyor.

you're so sweet
guzelsin

he's very sweet.
o çok tatlı.

isn't tom sweet?
tom tatlı değil mi?

chocolate tastes sweet.
Çikolata tatlıdır.

sweet dreams, timmy.
tatlı rüyalar, timmy.

he likes anything sweet.
o, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.

the girl is smelling the flowers.
kız çiçekleri kokluyor.

serbia's sweet turns sour
sırbistan'da tatlı acıya dönüyor

also corn, with (its) leaves and stalk for fodder, and sweet-smelling plants.
kabuklu taneler ve baharatlar.

so what you’re smelling now is the top note.
Şuan kokladığınız şey üst not.

his cheeks are as a bed of spices, as sweet flowers: his lips like lilies, dropping sweet smelling myrrh.
mür yağı damlatıyor.