Je was op zoek naar: taro (Engels - Turks)

taro
gölevez

taro flour
gölevez unu

please call me taro.
beni lütfen taro diye çağır.

how fast taro can run!
taro ne kadar hızlı koşabiliyor!

which are taro's?
hangileri taro'nunki?

he is busier than taro.
o, taro'dan daha meşguldür.

taro, dinner is ready.
taro, yemek hazır.

he is taro's brother.
o taro'nun erkek kardeşi.

he is more famous than taro.
o, taro'dan daha ünlüdür.

taro, go brush your teeth.
taro,git dişlerini fırçala.

who is taller, ken or taro?
kim daha uzun boylu, ken'mi yoksa taro mu?

love grew between taro and hanako.
taro ve hanako arasında aşk başladı.

taro drew 10,000 yen from the bank.
taro bankadan 10.000 yen çekti.

i have known taro for ten years.
on yıldır taro'yu tanırım.

except for taro, jiro is the tallest.
taro hariç, jiro en uzundur.

taro concentrated on memorizing english words.
taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.

i have known taro since ten years ago.
taro'yu on yıldır tanımaktayım.

taro speaks english, doesn't he?
taro İngilizce konuşur, değil mi?

taro has a really strong sense of responsibility.
taro gerçekten güçlü bir sorumluluk duygusuna sahip.

taro is taller than any other boy in his class.
taro, kendi sınıfında herhangi bir çocuktan daha uzun.