Je was op zoek naar: therewith (Engels - Turks)

you kindle therewith.
nitekim onu yakıyorsunuz.

and will fill your bellies therewith;
"onunla karnınızı dolduracaksınız."

and shall fill therewith your bellies.
"onunla karnınızı dolduracaksınız."

"then will ye fill your insides therewith,
"onunla karnınızı dolduracaksınız."

and we give life therewith to a dead land.
onunla bölgeyi dirilttik.

that we may produce therewith corn and vegetables,
akıttık da o sayede tohumları, otları.

then we produce every kind of fruit therewith.
onunla su indirir ve onunla her çeşit ürünü çıkarırız.

move not thy tongue therewith that thou mayest hasten therewith.
onu aceleye getiresin diye dilini onunla hareketlendirme!

therewith allah affrighteth his bondmen. o my bondmen! wherefore fear me.
İşte allah, kullarını bundan korkutuyor, "ey kullarım! benden korkun." (diyor).