Je was op zoek naar: thing (Engels - Turks)

thing
şey

no thing
hiçlik

that thing.
o şey işte.

swamp thing
bataklık maddesi

sweet thing you
tatli sey seni

no small thing.
Önemli bir şey.

school, same thing.
okullar da aynı şekilde.

supercomputers -- same thing.
süperbilgisayarlar - aynı şey.

what's this thing?
bu şey nedir?

that's another thing.
o başka bir şey.

(pretty young thing)".
(pretty young thing)".

little thing please little minds.
küçük şey küçük akılları memnun eder.

things happen my love
olur öyle şeyler