Je was op zoek naar: thirsty (Engels - Turks)

he was thirsty.
o susamıştı.

are you thirsty?
susadın mı?

i'm thirsty.
ben susadım.

who's thirsty?
kim susadı?

emily is thirsty.
emily susuz.

i'm not thirsty.
susuz değilim.

aren't you thirsty?
susamadın mı?

he is thirsty for fame.
o, şöhrete susamıştır.

i'm always thirsty.
ben her zaman susarım.

i was hungry and thirsty.
aç ve susuzdum.

drinking like thirsty camels.’
"susamış devenin içişi gibi içeceksiniz."

drinking like thirsty camels drink.
"susamış devenin içişi gibi içeceksiniz."

drinking it as thirsty camels do.”
"susamış devenin içişi gibi içeceksiniz."

drinking the way thirsty camels drink.
"susamış devenin içişi gibi içeceksiniz."

and drink as drinks the thirsty camel.
derken susuzluk illetine uğrayıp içecekiçecek de kanmayacaksınız.

and drive the guilty towards hell, thirsty.
günahkarları da susuz olarak cehenneme süreceyiz.

i'm drinking water because i'm thirsty.
susamış olduğum için su içiyorum.