Je was op zoek naar: u are a donkey (Engels - Turks)

we are a soul.
bizler ruhuz.

you are a shithead
sen bir bok kafalısın.

we are a couple.
biz bir çiftiz.

he insulted me by calling me a donkey.
bana eşek diyerek beni aşağıladı.

children are a blessing.
Çocuklar bir nimettir.

and this is a donkey cart which they modified.
ve burda bir eşek arabasıni

you are a complete ibnesin
sen tam bir ibnesin

my children are a blessing.
Çocuklarım birer nimet.

these verses are a reminder
dikkat et; bu kuran bir öğüttür.

ericales are a cosmopolitan order.
ericales kozmopolit bir takımdır.

however, honeybees are a minority.
halbuki bal arıları azınlıktır.

aye! ye are a people extravagant.
doğrusu siz israfı âdet etmiş bir kavimsiniz."

indeed, you are a profligate lot.’
siz sınırı aşan bir topluluksunuz!"

tears are a child's weapon.
gözyaşları bir çocuğun silahıdır.

rather, you are a transgressing people."
doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz."

a two-legged donkey can become general and remain a donkey.
İki bacaklı bir eşek general olabilir ve bir eşek kalabilir.

* ride a horse, a zebra, a donkey, an elephant or even an ostrich.
* bir ata, zebraya, eşek, fil hatta bir devekuşuna bile binebilir.

travelers can walk down santorini's numerous steps, take a cable car for a more breathtaking aerial view, or for a traditional approach, ride a donkey.
turistler santorini'nin sayısız basamaklarında inebilirler, nefes kesici kuşbakışı bir manzara için teleferiğe binebilirler veya geleneksel bir tat için eşeğe binebilirler.