Je was op zoek naar: you are also good (Engels - Turks)

you are good.
sen iyisin.

you are so good
supersin cok tatlisin

you are a good boy.
sen iyi bir çocuksun.

you are a good customer.
sen iyi bir müşterisin.

you are a good tennis player.
İyi bir tenisçisin.

so you wait. they are also waiting.
(yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.

they are also waiting.
[58,21; 40,51-52]

they are, also, waiting.
yardımımızı veya onların helâk edilmelerini bekle!Çünkü onlar da senin helâk olmanı bekliyorlar. [52,30; 11,93; 44,59]

landslides are also common.
toprak kaymaları da oldukça sık yaşanıyor.

and teachers are also frustrated.
Öğretmenler de kızgınlar.

it's also good with credit.
kredi ile de iyi.

but they are also able to sleep.
fakat bitkiler uyuyadabilirler.

games are also nice, i think.
oyunları da güzel bence.

all pyroelectric materials are also piezoelectric.
bütün pyro-elektrik maddeler ayrıca piezoelektriktir.

the relations between albania and the regional states are also good.
arnavutluk ve bölge ülkeleri arasında ilişkiler de iyi düzeyde.

israeli presidents are also buried on mt.
İsrail başkanları de mt gömülü.

what if compassion is also good for business?
peki ya şefkat aynı zamanda iş için iyiyse?

bullish estimates are also coming from the imf.
diğer taraftan imf’den de iyimser tahminler geliyor.

gender differences are also observable in trends in
16 9 iki yılda belli bir artış kaydedilmiştir (

gravesites like this are also considered crime scenes.
bu gibi mezarlıklar aynı zamanda suç mahalli de sayılıyor.