Je was op zoek naar: you can go (Engels - Turks)

you can go.
gidebilirsin.

you can go back.
geri gidebilirsin.

we can go.
gidebiliriz.

ok, you can go back.
tamam, geri gidebilirsin.

you can only go so far.
sadece o kadar uzaklaşabilirsin.

but you can go beyond that.
bunun daha da ötesine gidebilirsiniz.

tom can go home.
tom eve gidebilir.

yes, we can go.
evet, gidebiliriz.

you can go there in a boat.
bir tekne ile oraya gidebilirsin.

is that as fast as you can go?
o, gidebileceğin kadar hızlı mıdır?

i can go anywhere.
herhangi bir yere gidebilirim.

whatever it is, you can go so far.
konu ne olursa olsun, başarabilirsiniz.

you can go and travel and meet people.
gidebilir, seyahat edebilir ve insanlarla tanışabilirsiniz.

so, you can go to a natural source.
bu nedenle doğal bir kaynağa gidebilirsiniz.

we can go much further.
bundan çok daha ileri gidebiliriz.

what else can go wrong?
daha ne ters gidebilir ki?

i can run, and now you can go to school.
ben koşabiliyorum, ve artık sen de okula gidebilirsin.

i can go there on foot
oraya yaya gidebilirim.

"two sticks," you can go with it. thanks.
"Çubuklar iki"yi başlatabilirsiniz. teşekkürler.

today, you can go and experience weightless flights.
bugün ağırlıksız uçuşlar yapabilirsiniz.