Je was op zoek naar: maladie (Frans - Turks)

maladie
hastalık

sa maladie pourrait être un cancer.
bu hastalık kanser olabilir.

le gauchisme est la maladie infantile du communisme.
solcu komünizm, infantil bir bozukluktur.

cantique d`Ézéchias, roi de juda, sur sa maladie et sur son rétablissement.
yahuda kralı hizkiya hastalanıp iyileştikten sonra şunları yazdı:

de même, la dépendance à la drogue est courante chez les personnes atteintes de maladie mentale grave.
benzer şekilde, ağır ruhsal hastalığı olan kişiler arasında da uyuşturucu bağımlılığı yaygındır.

c’est une maladie héréditaire qui résulte de l’union de deux parents porteurs du gène.
geni taşıyan iki ebeveynin birleşmesiyle oluşan kalıtsal bir durumdur.

le fardeau environnemental de la maladie – l'estimation de l'impact des facteurs environnementaux
bunlardan en öne çıkanlar partikül maddeler, gürültü, radyasyon ve sigara dumanıdır.

ou bien est-ce que ceux qui ont une maladie au cœur escomptent qu'allah ne saura jamais faire apparaître leur haine?
kalplerinde hastalık bulunanlar, allah'ın, onların kinlerini açığa çıkaracağını bilmezler mi?

il y a dans leurs cœurs une maladie (de doute et d'hypocrisie), et allah laisse croître leur maladie.
kalblerinde hastalık vardır, allah hastalıklarını artırmıştır.

dès 3 ans, un petit moscovite sur trois souffre déjà de maladie pulmonaire obstructive chronique (mpoc), et je préfère ne rien dire des autres pathologies...
moskova'da, her üç çocuktan biri, yaşları üçe geldiğinde, koah'a yakalanıyor, diğer hastalıkların sayısı üzerinde zarifçe sessiz duracağım..

) l’objectif n° 16 du plan d’action pour la période 2005-2008, en particulier, fait référence à la prévention des maladies infectieuses.
34) Özellikle, 2005-08 eylem planının 16 sayılı hedefi bulaşıcı hastalıkların önlenmesine atıfta bulunmaktadır. 14 sayılı hedef, uyuşturucu bağımlılığıyla ilişkili