Je was op zoek naar: repousser (Frans - Turks)

nul ne pourra le repousser.
ona engel olacak (hiçbir şey de) yoktur.

repousser les frontières e r e r e r
sınırların zorlanması

pour les mécréants, que nul ne pourrait repousser,
birisi, yüksek derecelere sahip olan allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.

et s'il te veut un bien, nul ne peut repousser sa grâce.
eğer sana bir hayır dilerse, o'nun keremini geri çevirecek de yoktur.

c'est bien lui qui repousse l'orphelin,
o, yetimi şiddetle itip kakar.