Je was op zoek naar: kecupan (Indonesisch - Turks)

- kecupan.
- bir öpücük.

- satu kecupan.
bir öpücük.

beri aku kecupan.
bana bir öpücük ver.

kecupan selamat tidur
tatlı rüyalar.

bahkan dapat kecupan.
hatta mükâfatını da gördü.

kecupan selamat malam?
İyi geceler öpücüğü?

- beri aku kecupan kecil.
- küçük bir öpücük.

berikan kecupan ke kamera.
kameraya bir öpücük ver. - deniz yemeği, şuna bak.

baiklah, berikan ayah kecupan.
pekâlâ, öpücük ver bakalım.

beri aku sedikit kecupan di pipi.
yanaktan bir makas yeter.

bersiaplah merasakan dinginnya kecupan pedangku..,..
kılıcımın soğuk öpücüğünü hissetmeye hazırlan...

naikkan pantat seksimu dan beri aku kecupan.
ateşli kıçını buraya taşı ve bana bir öpücük ver.

"ciuman acheron"-- "kecupan dari api suci"--
acheron'un öpücüğü...

kau gugup dan terlihat malu, dan kuberi kau kecupan maut.
Çok sinirli ve gergindin. ve seni öptüm.

ibuku membatalkannya dan berusaha memberiku kecupan perpisahan, tapi aku..,..
bizi eve bırakıyordu. hoşça kal demek için beni öpmeye çalıştı ama ben--

dia menyambut istrinya dgan kecupan dan senyum yg bgitu hangat.
adam karisini öperek ve gülümseyerek karsiladi.

perkawinan mereka adalah sedikit lebih rangkulan dibanding kecupan dipipi.
Çiftleşme kucaklamaları, yanağı hafifçe dürtmekten biraz fazlasıdır.

" mereka selesai membaca, ibu olivia memberikan dia kecupan dan berkata,
"okumayı bitirirler.

aku sadar, aku melupakan, um... kecupan selamat tinggal untukmu. kau keberatan?
seni öpmeden gittiğimi... hatırladım.

bagian penting. pengilau bibir sensasional maybelline dalam "kecupan ceri" dan "permen luluh".
maybelline shine sensational dudak parlatıcısı çilek tadında, şeker gibi parlatıcı ruj.