Je was op zoek naar: determinanti (Italiaans - Turks)

secondo alcuni paesi, anche altri fattori, come il calo del consumo per via parenterale, possono essere stati determinanti.
bazı ülkelerde rapor edilen, enjekte ederek uyuşturucu kullanımındaki azalma gibi başka faktörler de bunda önemli bir rol oynamış olabilir.

nel 2003 le condizioni meteorologiche e il clima sono stati i fa ori determinanti dei principali eventi che hanno interessato l'ambiente in europa.
2003 boyunca avrupa'da çevreyle ilgili önemli olaylar hava durumu ve iklimle ilişkiliydi.

hanno inoltre sollecitato informazioni su determinanti ambientali con impatti positivi sulla salute, come ambienti biodiversi, mezzi di trasporto non motorizzati e condizioni abitative.
aynı zamanda biyolojik çevre, motorsuz ulaşım yolları ve barınma koşulları gibi olumlu sağlık etkilerine sahip çevresel belirleyiciler hakkında da bilgiler vermişlerdir.

l’istruzione e la formazione sono fattori determinanti per le potenzialità di sviluppo di qualsiasi paese e per i suoi rapporti con l’economia mondiale.
eğitim ve öğrenim bütün ülkelerin kalkınma potansiyelini ve dünya ekonomisiyle ilişkilerini belirleyen iki temel etkendir.

il consumo di stupefacenti per via parenterale è uno dei principali fattori determinanti di gravi problemi di sanità pubblica tra i tossicodipendenti, compresi hiv/aids, epatite c e overdose.
enjekte ederek uyuşturucu kullanma uyuşturucu kullanıcıları arasında ağır halk sağlığı sorunlarının başlıca belirleyicilerinden biri olup, bunlara hiv/aids, hepatit c ve aşırı doz vakaları dahildir.

sono stati citati anche studi sui determinanti, sui fattori di rischio del consumo di droga e sui fattori di protezione a questo correlati, sulle conseguenze dell’utilizzo delle sostanze stupefacenti e sui suoi meccanismi ed effetti.
uzmanlık alanı yasadışı uyuşturucular ve bağımlılık olan yayınlara ek olarak, yasadışı uyuşturucu kullanımına ilişkin makaleler de pek çok disipline ait emsal taramalı dergilerde ve meslek dergilerinde

altri fattori determinanti sono: la percentuale di consumatori di stupefacenti per via parenterale, la prevalenza della poliassunzione, la disponibilità e le politiche dei servizi terapeutici e dei servizi medici d’emergenza.
diğer uyuşturucu kullanma şekillerine (örneğin kokain) bağlı ölüm oranı da bu rakama eklenebilir, ancak ölçülmesi daha zordur.

) di quante ne siano necessarie per le famiglie di dimensioni maggiori. la tendenza a formare nuclei familiari più piccoli aumenta anche la pressione sul territorio ed è un fa ore determinante per l'espansione dei centri urbani.
daha küçük hanelere yönelik eğilim ayrıca, arazi üzerindeki baskıyı artırmakta olup dolgu bölgelerin genişlemesinde itici güç olan etkenlerden biridir.