Je was op zoek naar: hanno (Italiaans - Turks)

e hanno
e si

, non hanno più loco,
dolandırıcılık, endişeler

e ci hanno irritato,
"(böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. "

hanno discusso il problema.
onlar problemi tartıştılar.

hanno difeso il loro paese.
Ülkelerini savundular.

per certo non lo hanno ucciso
gerçekten de apaçık onu öldüremediler.

e hanno cura della loro orazione.
onlar namazlarına tam dikkat ederler.

che cattivo affare hanno fatto!
alış verişleri ne kötüdür!

“già hanno smentito quello che dite.
(bu kez hitap, bunlara tanrı diye tapanlara yönelir.)

• hanno livelli di dipendenza bassi;
• bağımlılığı düşük düzeylerde olanlar

hanno forse una scala per ascoltare?
yoksa kendilerine mahsus (üzerine çıkıp sırları) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var?

hanno arrestato l’autista per errore.
voznika so zaprli po pomoti.

i beduini hanno detto: “crediamo”.
araplar "İnandık," dediler.

diverse unità di sezionamento hanno diversi rientri
değişik bölüm seviyeleri değişik girintilemeler ile gösterilir

oppure, hanno forse degli [dèi] associati?
yoksa kendilerinin ortakları mı var?

no, non hanno invece alcun timore dell'altra vita!
hayır! onlar aslında âhiret endişesi taşımazlar.

hanno fornito dati: repubblica ceca, estonia, lettonia, lituania,
) veriler Çek cumhuriyeti, estonya, letonya, litvanya, macaristan,