Je was op zoek naar: largo (Italiaans - Turks)

largo
geniş

al più largo
en genişe

largo (4 x 3)
geniş (4x3)

crown octavo largo
large crown octavo

profilo largo di guidacarta
wide halo outline

grande e largo (5 x 4)
daha geniş (5x4)

allah è largo nel dare e sapiente.
allah cömerttir, bilendir.

ridimensiona gli oggetti secondo il più largo
parçacıkları en genişe boyutlandır

mi portò al largo, mi liberò perché mi vuol bene
beni temiz ellerime göre ödüllendirdi.

allinea in più punti largo - \\begin{flalign}
birçok denklemi hizalama -\\ begin{ flalign}

fai largo davanti ai miei passi; le mie gambe non vacillano
burkulmaz bileklerim.

il dono fa largo all'uomo e lo introduce alla presenza dei grandi
ve kendisini büyüklerin önüne çıkartır.

egli mi trasse al largo; mi liberò, perché oggetto della sua benevolenza
kurtardı, çünkü benden hoşnut kaldı.

trovata qui una nave che faceva la traversata per la fenicia, vi salimmo e prendemmo il largo
fenikeye gidecek bir gemi bulduk, buna binip denize açıldık.

alzati, percorri il paese in lungo e in largo, perché io lo darò a te»
kalk, sana vereceğim toprakları boydan boya dolaş.››

allinea in più punti largo (non numerato) - \\begin{flalign*}
birçok denklemi hizalama * -\\ begin{ flalign}

il tempio costruito dal re salomone per il signore, era lungo sessanta cubiti, largo venti, alto trenta
kral süleymanın rab için yaptığı tapınağın uzunluğu altmış, genişliği yirmi, yüksekliği otuz arşındı.

egli è colui che vi ha fatto remissiva la terra: percorretela in lungo e in largo, e mangiate della sua provvidenza.
o ki yeri emriniz altına verdi. yeryüzünü dolaşın ve onun besinlerinden yeyin.

abiterete con noi e il paese sarà a vostra disposizione; risiedetevi, percorretelo in lungo e in largo e acquistate proprietà in esso»
bizimle birlikte yaşayın. Ülke önünüzde, nereye isterseniz yerleşin, ticaret yapın, mülk edinin.››

costruì il palazzo detto foresta del libano, lungo cento cubiti, largo cinquanta e alto trenta su tre ordini di colonne di cedro e con capitelli di cedro sulle colonne
uzunluğu yüzfö, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olan lübnan ormanı adında bir saray daha yaptırdı. saray sedir kirişler yerleştirilmiş dört sıra halindeki sedir sütunların üzerine yapılmıştı.