Je was op zoek naar: montoni (Italiaans - Turks)

li farò scendere al macello come agnelli, come montoni insieme con i capri»
boğazlanmaya götüreceğim.››

davide e salomone giudicarono a proposito di un campo coltivato che un gregge di montoni appartenente a certa gente aveva devastato pascolandovi di notte.
davud ve süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı.

a te, mio gregge, dice il signore dio: ecco, io giudicherò fra pecora e pecora, fra montoni e capri
‹‹ ‹siz, ey benim sürüm, egemen rab şöyle diyor: koyunla koyun arasında yargıyı ben vereceğim. koçlarla tekelere gelince,

vent'anni ho passato con te: le tue pecore e le tue capre non hanno abortito e i montoni del tuo gregge non ho mai mangiato
yirmi yıl yanında kaldım. koyunların, keçilerin hiç düşük yapmadı. sürülerinin içinden bir tek koç yemedim.

davide e salomone giudicarono a proposito di un campo coltivato che un gregge di montoni appartenente a certa gente aveva devastato pascolandovi di notte. fummo testimoni del loro giudizio.
davud ile süleyman'ı da (an); hani onlar, toplumun davarının yayıldığı bir ekin hakkında hükmediyorlardı, biz de onların hükümlerine tanık idik.

gradirà il signore le migliaia di montoni e torrenti di olio a miriadi? gli offrirò forse il mio primogenito per la mia colpa, il frutto delle mie viscere per il mio peccato
İşlediğim günah için bedenimin ürününü versem olur mu?

mangerete carne d'eroi, berrete sangue di prìncipi del paese: montoni, agnelli, capri e tori grassi di basàn, tutti
başanın besili hayvanlarının -koçların, kuzuların, tekelerin, boğaların- etini yiyip kanını içer gibi yiğitlerin etini yiyecek, dünya önderlerinin kanını içeceksiniz.

nei sette giorni della festa offrirà in olocausto al signore sette giovenchi e sette montoni, senza difetti, in ognuno dei sette giorni, e un capro in sacrificio per il peccato, ogni giorno
yedi gün bayram boyunca her gün rabbe yakmalık sunu olarak kusursuz yedi boğayla yedi koç, günah sunusu olarak da bir teke sağlayacak.

urlate, pastori, gridate, rotolatevi nella polvere, capi del gregge! perché sono compiuti i giorni per il vostro macello; stramazzerete come scelti montoni
değerli bir kap gibi düşüp parçalanacaksınız.

disse: “È il mio bastone, mi ci appoggio, e faccio cadere foglie [degli alberi] per i miei montoni e mi serve anche per altre cose”.
"o, benim değneğimdir. ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim ve bana daha başka yararları da dokunmaktadır," dedi.