Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
per questo dunque dovete pagare i tributi, perché quelli che sono dediti a questo compito sono funzionari di dio
vergi ödemenizin nedeni de budur. Çünkü yöneticiler tanrının bu amaç için gayretle çalışan hizmetkârlarıdır.
per poter apprezzare i benefici della natura dovremo trovare il modo di pagare il giusto prezzo per la sua protezione e conservazione.
doğadan elde edilen yararları kavramamız, doğanın gözetilmesi ve korunması için gereken bedeli ödemenin yollarını bulmalıyız.
se poi si alza ed esce con il bastone, chi lo ha colpito sarà ritenuto innocente, ma dovrà pagare il riposo forzato e procurargli le cure
sonra kalkıp değnekle dışarıda gezebilirse, vuran adam suçsuz sayılacaktır. yalnız yaralının kaybettiği zamanın karşılığını ödeyecek ve tümüyle iyileşmesini sağlayacaktır.
altri ancora dicevano: «abbiamo preso denaro a prestito sui nostri campi e sulle nostre vigne per pagare il tributo del re
bazıları ise, ‹‹krala vergi ödemek için tarlalarımızı, bağlarımızı karşılık gösterip borç para aldık›› diyordu,
quando un uomo prende in prestito dal suo prossimo una bestia e questa si è prodotta una frattura o è morta in assenza del padrone, dovrà pagare l'indennizzo
emanet hayvan parçalanmışsa, adam parçalarını kanıt olarak göstermelidir. parçalanan hayvan için bir şey ödemeyecektir.
un altro metodo consiste nell'analizzare la'volontà di pagare': ossia il valore che le persone annettono alvivere in un ambiente più pulito.
bir başkayöntem de “ödeme istekliliği”nin incelenmesidir: kişilerin dahatemiz bir çevrede yaşamaya biçtikleri değer nedir?
grazie a quella cifra, beall potrà "pagare i materiali e poter incorniciare i ritratti da portare fino a gaza e organizzare una mostra, non appena questi saranno raggruppati o inviati".
beall bu parayı "malzemeler, portrelerin çerçevelenmesi, gazze'ye ulaştırılması ve portreler toplanana veya teslim edilene dek bir sergide tutulması için" kullanmayı planlıyor.
assistenza ai tossicodipendenti in carcere all’erogazione della terapia sostitutiva in carcere citati dagli stati membri si annoverano: l’assenza di un quadro normativo per avviare il trattamento (finlandia) e l’obbligo di pagare il trattamento (comunità francofona in belgio).
Üye devletler tarafından rapor edildiği şekliyle, cezaevinde ikame tedavisi görmenin önündeki diğer engeller arasında şunlar bulunmaktadır: başlatılması için düzenleyici çerçeve bulunmaması (finlandiya) ve tedavi için ücret ödeme gereği (belçika’daki fransızca konuşan topluluk).