Je was op zoek naar: quaggiù (Italiaans - Turks)

perché non abbiamo quaggiù una città stabile, ma cerchiamo quella futura
Çünkü burada kalıcı bir kentimiz yoktur, biz gelecekteki kenti özlüyoruz.

ma che significa la parola «ascese», se non che prima era disceso quaggiù sulla terra
Şimdi bu ‹‹çıktı›› sözcüğü, mesih önce aşağılara, yeryüzüne indi demek değil de nedir?

ma ora non vi rattristate e non vi crucciate per avermi venduto quaggiù, perché dio mi ha mandato qui prima di voi per conservarvi in vita
beni buraya sattığınız için üzülmeyin. kendinizi suçlamayın. tanrı insanlığı korumak için beni önden gönderdi.

non ti farai idolo né immagine alcuna di ciò che è lassù nel cielo né di ciò che è quaggiù sulla terra, né di ciò che è nelle acque sotto la terra
‹‹kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın.

lo si è saputo e il nostro cuore è venuto meno e nessuno ardisce di fiatare dinanzi a voi, perché il signore vostro dio è dio lassù in cielo e quaggiù sulla terra
bunları duyduğumuzda korkudan dizlerimizin bağı çözüldü. sizin korkunuzdan kimsede derman kalmadı. Çünkü tanrınız rab hem yukarıda göklerde, hem de aşağıda yeryüzünde tanrıdır.

sappi dunque oggi e conserva bene nel tuo cuore che il signore è dio lassù nei cieli e quaggiù sulla terra; e non ve n'è altro
‹‹bunun için, bugün rabbin yukarıda göklerde, aşağıda yeryüzünde tanrı olduğunu, ondan başkası olmadığını bilin ve bunu aklınızdan çıkarmayın.

e diceva loro: «voi siete di quaggiù, io sono di lassù; voi siete di questo mondo, io non sono di questo mondo
İsa onlara, ‹‹siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım›› dedi. ‹‹siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim.

affrettatevi a salire da mio padre e ditegli: dice il tuo figlio giuseppe: dio mi ha stabilito signore di tutto l'egitto. vieni quaggiù presso di me e non tardare
hemen babamın yanına gidin, ona oğlun yusuf şöyle diyor deyin: ‹tanrı beni mısır ülkesine yönetici yaptı. durma, yanıma gel.

disse: «signore, dio di israele, non c'è un dio come te, né lassù nei cieli né quaggiù sulla terra! tu mantieni l'alleanza e la misericordia con i tuoi servi che camminano davanti a te con tutto il cuore
‹‹ya rab, İsrailin tanrısı, yerde ve gökte sana benzer başka tanrı yoktur›› dedi, ‹‹bütün yürekleriyle yolunu izleyen kullarınla yaptığın antlaşmaya bağlı kalırsın.