Je was op zoek naar: reo (Italiaans - Turks)

reo
reo

sia trattato come reo il mio nemico e il mio avversario come un ingiusto
bana saldıranlar haksızlar gibi cezalandırılsın.

assolvere il reo e condannare il giusto sono due cose in abominio al signore
rabbi tiksindirir.

perciò chiunque in modo indegno mangia il pane o beve il calice del signore, sarà reo del corpo e del sangue del signore
bu nedenle kim uygun olmayan biçimde ekmeği yer ya da rabbin kâsesinden içerse, rabbin bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olur.

non accetterete prezzo di riscatto per la vita di un omicida, reo di morte, perché dovrà essere messo a morte
‹‹ ‹Ölümü hak etmiş katilin canı için bedel almayacaksınız; o kesinlikle öldürülecektir.

che ve ne pare?». e quelli risposero: «e' reo di morte!»
buna ne diyorsunuz?›› ‹‹Ölümü hak etti!›› diye karşılık verdiler.

e se il vendicatore del sangue trova l'omicida fuori dei confini della sua città di asilo e l'uccide, il vendicatore del sangue non sarà reo del sangue versato
kan öcü alacak kişi de onu sığınak kentin sınırı dışında görür, kan öcü alacak kişi öldüreni öldürürse suçlu sayılmayacaktır.