Je was op zoek naar: sguardo fiero (Italiaans - Turks)

quando sarà abbagliato lo sguardo,
ama göz 'kamaşıp da kaydığı,'

gli stolti non sostengono il tuo sguardo
aldatıcılardan tiksinirsin.

gettò, poi, uno sguardo agli astri,
bir bayram günü, İbrâhim halkın içinde iken yıldızlara bir göz atıp: “ben, galiba hastayım!” dedi.

non distolse lo sguardo e non andò oltre.
(muhammed'in) göz(ü) şaşmadı ve azmadı.

sordi, ascoltate, ciechi, volgete lo sguardo per vedere
ey körler, bakın da görün!

e staranno loro vicine quelle dallo sguardo casto, coetanee.
onların beraberinde, gözleri kocalarından başkasını görmeyen yumuşak bakışlı, aynı yaşta güzeller vardır.

li vedi: rivolgono lo sguardo verso di te, ma non vedono.
onları sana bakar (gibi) görürsün, oysa onlar görmezler bile.

di' ai credenti di abbassare il loro sguardo e di essere casti.
(resulüm!) mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle.

uno sguardo luminoso allieta il cuore; una notizia lieta rianima le ossa
İyi haber bedeni ferahlatır.

osserva ancora due volte: il tuo sguardo ricadrà, stanco e sfinito.
bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer.

e accanto a loro ci saranno quelle dagli sguardi casti, dagli occhi grandi,
ve yanlarında, gözlerini kendi eşlerinden ayırmayan iri gözlü huriler var.