Je was op zoek naar: terapeutico (Italiaans - Turks)

per norvegia e belgio non vi erano dati disponibili riguardo al trattamento terapeutico.
norveç ve belçika için tedavi verileri bulunmuyordu.

i paesibassi mirano ad aumentare il ricorso al trattamento terapeutico quale condizione per abbreviare la detenzione.
hollanda, cezaevinden erken tahliye olmanın bir koşulu olarak tedavi seçeneğinin kullanılmasını artırmayı hedeflemektedir.

il modulo terapeutico presenta i risultati degli studi che confrontano l’efficacia di diversi interventi.
Önceki yıllara oranla kullanım ve arzla ilgili (satış, ticaret, üretim) uyuşturucu kanunu suçları arasındaki dengede çok önemli bir değişim olmamıştır.

si calcola che nella maggior parte dei paesi europei il numero di domande di trattamento terapeutico per il consumo di anfetamine sia relativamente basso.
tarihsel olarak avrupa’da bu uyuşturucunun kullanımı Çek cumhuriyeti’nde ve bir ölçüye kadar da slovakya’da yoğunlaşmıştır.

irlanda, italia e regno unito riferiscono l’esistenza di una formazione specifica sulla cocaina rivolta al personale terapeutico.
kokain kullanan bazı kesimlere erişmek ve dolayısıyla tedaviye sokmak güçtür.

il ghb viene usato a scopo terapeutico per le anestesie in francia e in germania, nonché nel trattamento dell’alcolismo in austria e italia.
ghb fransa ve almanya’da anestezide terapötik olarak, avusturya ve İtalya’da ise alkol yoksunluğunda kullanılmıştır.

le modifiche apportate al meccanismo di accesso dei consumatori di sostanze stupefacenti al trattamento terapeutico attraverso il sistema giudiziario hanno in comune, in genere, due caratteristiche.
2005 seçili konu); bar veya başka tesislerin kapatılmasına ya da insanların buralara girmesinin önlenmesine yönelik yeni yetkiler (belçika, İrlanda, hollanda) ve ticari olarak uyuşturucu dağıtılan ya da sistematik olarak uyuşturucu kullanılan yerlerdeki özel ikametgahların kapatılmasına yönelik yetkiler (sırasıyla, hollanda, birleşik krallık) getirilmiştir.

il trattamento terapeutico è erogato in ambienti diversi, tra cui centri terapeutici ambulatoriali e ospedalieri, studi di medici generici, strutture a bassa soglia e in carcere.
uyuşturucu tedavisi, yatakta ve ayakta tedavi merkezleri, pratisyen hekimlik, ulaşılması kolay kurumlar ve cezaevleri de dahil olmak üzere, çeşitli ortamlarda gerçekleştirilmektedir.

solo raramente i tossicodipendenti vengono indirizzati al trattamento terapeutico da ospedali e altre fonti mediche, tranne in finlandia, dove ciò si verifica per il 25 % di pazienti.
yatarak tedavi görenlerin çoğu erkek olup, genel olarak erkeklerin kadınlara göre oranı 3,6:1’dir.

portale sulle migliori prassi: nuovo modulo terapeutico hanno fornito informazioni, le linee guida nazionali sul trattamento della tossicodipendenza sono state prodotte da un’istituzione autorizzata.
bu durum bilhassa kanun uygulamanın temel bir rol oynadığı uyuşturucu arzını azaltmaya odaklanmış faaliyetler (24) için geçerli olup, buna muhbirlerle anlaşmak, gizli operasyonlar (‘gizli iş’) gerçekleştirmek ve önleyici iletişim de dahil olmak üzere, elektronik denetim dahildir.

inoltre, possono essere coinvolti altri fattori, tra cui: perdita della tolleranza agli oppiacei, dosaggio eccessivo o utilizzo inadeguato, come il consumo irregolare e non terapeutico.
tallinn’de gerçekleştirilen bir diğer araştırmada, birincil uyuşturucu olarak fentanili enjekte yoluyla kullandığını rapor eden kullanıcılarda hiv yaygınlığının daha yüksek olduğu ve enjekte eden amfetamin kullanıcılarına kıyasla, riskli enjeksiyon davranışı ve yaşam boyu aşırı doz olasılığının daha fazla olduğu görülmüştür (talu vd., 2009).

1 opzione terapeutica per la dipendenza da oppiacei (
sorunlu opioid kullanımının tedavisi