Je was op zoek naar: vedevano (Italiaans - Turks)

Computervertaling

Via de voorbeelden van menselijke vertaling trachten te leren vertalen.

Italian

Turkish

Info

Italian

vedevano

Turkish

 

Van: Machinevertaling
Stel een betere vertaling voor
Kwaliteit:

Menselijke bijdragen

Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.

Voeg een vertaling toe

Italiaans

Turks

Info

Italiaans

e quando li vedevano, dicevano: “davvero sono fuorviati!”.

Turks

müminleri gördükleri vakit; "işte bunlar sapıklar" diyorlardı.

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Waarschuwing: Bevat onzichtbare HTML-opmaak

Italiaans

con gli orecchi ascoltavano e mi dicevano felice, con gli occhi vedevano e mi rendevano testimonianza

Turks

beni gören överdi;

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

che? non vedevano che quello non poteva rispondere e non poteva apportar loro né danno, né giovamento?

Turks

görmediler mi ki, o, onlara ne bir yanıt verebiliyor, ne de onlara bir zarar ve yarar dokundurabiliyordu

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

quando la sua carne si consuma a vista d'occhio e le ossa, che non si vedevano prima, spuntano fuori

Turks

gözükmeyen kemikleri ortaya çıkar.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

tra quegli esseri si vedevano come carboni ardenti simili a torce che si muovevano in mezzo a loro. il fuoco risplendeva e dal fuoco si sprigionavano bagliori

Turks

canlı yaratıkların görünüşü yanan ateş közleri ya da meşale gibiydi. ateş yaratıkların ortasında hareket ediyordu; ışık saçıyor ve içinden şimşekler çakıyordu.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

e la folla era piena di stupore nel vedere i muti che parlavano, gli storpi raddrizzati, gli zoppi che camminavano e i ciechi che vedevano. e glorificava il dio di israele

Turks

halk, dilsizlerin konuştuğunu, çolakların iyileştiğini, körlerin gördüğünü, kötürümlerin yürüdüğünü görünce şaştı ve İsrailin tanrısını yüceltti.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

gli israeliti, guardando in faccia mosè, vedevano che la pelle del suo viso era raggiante. poi egli si rimetteva il velo sul viso, fin quando fosse di nuovo entrato a parlare con lui

Turks

İsrailliler de onun ışıldayan yüzünü görürlerdi. sonra musa içeri girip rab'le görüşünceye kadar yine peçeyi takardı.

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

poichéle agenzie privilegiavano la compagnia che offriva le commissioni più elevate, iconsumatori si vedevano proporre quasi esclusivamente biglietti aerei dellacompagnia british airways, anche se i servizi dei concorrenti sarebbero stati piùconvenienti.

Turks

british airways’in hakim bir konumda olması nedeniylesistem rakip havayolu şirketlerinin pazara girmesinin önünde gerçek bir engeloluşturmuştur. seyahat şirketlerinin en yüksek komisyon ödeyen şirketi tercihetmeleri nedeniyle, tüketicilere rakiplerin hizmetlerinin daha avantajlı olmasıdurumunda dahi british airways biletleri teklif edilmiştir.

Laatste Update: 2014-02-06
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

quando vedevano che nella cassa c'era molto denaro, veniva il segretario del re, insieme con il sommo sacerdote, che riducevano in verghe e contavano il denaro trovato nel tempio

Turks

sayılan paralar rabbin tapınağındaki işlerin başında bulunan adamlara verilirdi. onlar da paraları rabbin tapınağında çalışan marangozlara, yapıcılara,

Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

quando veniva loro un bene dicevano: “questo ci spetta”; mentre se li colpiva un male, vedevano in mosè e in quelli che erano con lui, uccelli di malaugurio.

Turks

fakat kendilerine iyilik geldiği zaman, işte bu bizim hakkımızdır, dediler, başlarına bir kötülük gelince de, işte bu musa ile yanındakilerin uğursuzluğu yüzünden, dediler.

Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Italiaans

in spagna sono state condotte, specialmente nei fine settimana, campagne di prevenzione che si concentrano sulla figura del «guidatore designato» (designated driver, vale a dire il guidatore che sceglie di rimanere sobrio) e che mirano a sensibilizzare sui rischi della guida sotto l’effetto di sostanze psicoattive. queste campagne possono aver contribuito a diminuire del 16% nel 2006 il numero di incidenti stradali in spagna che vedevano coinvolti giovani di 18-20 anni (81).

Turks

kulüp sahipleri, sosyal yardım çalışanları ve yerel makamların da katılımıyla eğlence ortamlarının güvenliğini artırırken (örneğin: ücretsiz su verilmesi, ilk yardım eğitimi almış personel, chill-out alanları) uyuşturucu ve alkolün zararlarına ilişkin bilinçlendirme faaliyetlerinde de bulunarak ölçülü içmenin teşvik edilmesine yardımcı olmaktadırlar.

Laatste Update: 2014-02-06
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:

Krijg een betere vertaling met
7,730,519,426 menselijke bijdragen

Gebruikers vragen nu voor assistentie



Wij gebruiken cookies om u de best mogelijke ervaring op onze website te bieden. Door de website verder te gebruiken, geeft u toestemming voor het gebruik van cookies. Klik hier voor meer informatie. OK