Je was op zoek naar: 그러나 이런 짬뽕 무대가 (Koreaans - Turks)

그러나 어떻게?
- ama nasıl?

그러나 내 가족
haklısın.

그러나 관계잖아요.
bu bir ilişki.

- 그러나 곧 용서하죠
- sonra da affedecek.

놀라워, 안 그러나?
Şaşırtıcı değil mi?

- 맞아 아니 그러나--
- bu teoriye ikimiz de katılmıyoruz.

, 그러나 다음이 들어옴: '
, fakat alınan '

과장님 왜 그러나 카레브?
- ne istiyorsun, karev?

그러나 대 재앙이 다가올 때
ancak o, 'herşeyi batırıp gömen büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman.

- 부정맥이 떨어질까 봐 그러나?
arritmia (kalp ritm bozukluğu) olacğaından korkuyorsun.

그러나 그의 기록이 뒤에 있는 자는
ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "mahvoldum" diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer.

그러나 넌 아직 받지 못했어, 넬
ama hiç birini ödemedi nell.

그러나 그런 일과 작별을 고할 때도 있다
" ve hala, bazı anlar vardır ki" "her şey sizden uzaklaşır."

그러나 넌 네가 할 수 있으면 해...
ama yapabilseydin, hoşuna giderdi.

내일은 너의 무대가 될 거야 릴리든 누구든 걱정할 필요 없어
yarınlar senin. sen görevini yaptıktan sonra ne lily ne başkası umurunda olur.

무대가 사라졌군 한 무리의 과학자들도 연구실이 없으면 무슨 소용이겠어?
yanılsama kaldırıldı çünkü bu kadar bilimci laboratuarsız ne işe yarar?

다음무대가 걱정돼서 그래
o değil de diğer sahnede ne olacak?