Je was op zoek naar: 있었잖아 (Koreaans - Turks)

관람석에 있었잖아!
- kahrolası galerideydi!

- 왕복선에 있었잖아?
Çıkar bir yerden.

너 발가벗고 있었잖아
yarı çıplaktın.

몇시간째 보고 있었잖아.
bayadır gözlemliyorsun.

- 많은 일이 있었잖아
o zamandan beri çok şey değişti.

응, 근데 있었잖아!
evet, ama oldu.

나 핸드크림 바르고 있었잖아
ellerimi dezenfekte ediyordum!

그래, 우리 같이 있었잖아
- evet, bende kaldın ya.

- 여기 한참 서 있었잖아
- uzun süredir burada duruyorsun.

1년간 참 많은 일이 있었잖아
- bu yıl epey şey paylaştık.

넌 네가 할 일이 있었잖아.
- senin de kendi yapacağın şeyler vardı.

그때 이미 앤디랑은 만나고 있었잖아?
ama o zaman andie'yle beraberdin, değil mi?

일반 요양원에 있었잖아 그래서.. / 놓쳤군요
16 yıldır donmuş durumda, uyuyor, ve onlar gözden kaçırmışlar.

벌거벗고 복도에 있었잖아 내가 직접 봤어
Çıplak bir şekilde koridordaydın. seni gördüm.

거기서도 도움을 구할 수 있었잖아, 린지
sahi mi? böyle bir yerde nasıl yardım bulacakmışız lindsay?

우리 항상 해결할 수 있었잖아 그치?
her zaman.bir çözüm yolu bulurduk, değil mi, mija?

다시 연락을 취할 거라는 걸 알고 있었잖아
seninle temasa geçeceğimizi biliyordun.

리차드가 다시 수술할 준비가 안된거 알고 있었잖아.
onun ameliyathaneye dönmeye hazır olmadığını biliyordun.

펀치 씨와 같이 있었잖아 그 천하고 악당같은 놈이랑
bay punch'ın o sefil, basit gösterisinde gördüm sizi.

evil corp가 무슨짓을 하는지 우리 항상 알고 있었잖아
evil corp'un ne yaptığını biz daima biliyorduk.