Je was op zoek naar: govorio (Kroatisch - Turks)

to sam vam govorio da se ne sablaznite.
‹‹bunları size, sendeleyip düşmeyesiniz diye söyledim.

Čeku je govorio u sličnom, pozitivnom tonu.
ceku da benzer bir tonda konuştu.

to sam vam govorio dok sam boravio s vama.
‹‹ben daha aranızdayken size bunları söyledim.

također je govorio u nacionalnom novinarskom klubu.
jeremiç ulusal basın kulübü'nde bir de konuşma yaptı.

erdogan je govorio na gospodarskoj konferenciji u istanbulu.
erdoğan'ın sözleri İstanbul'da düzenlenen ekonomi konferansında geldi.

govorio sam o drugim svjedocima, a ne o sebi."
diğer tanıklar hakkında konuştum, kendim hakkında değil."

dan ranije predsjednik alfred mojsiju govorio je na 10.
bir gün öncesinde, salzburg'daki 10.

sanader je došao bez odvjetnika i govorio je kao svjedok.
sanader savunma avukatı olmadan gelerek tanık olarak ifade verdi.

o svojim je planovima govorio u nedavnom intervjuu za setimes.
setimes’ın kısa bir süre önce kendisi ile yaptığı söyleşide de bu planlarını anlattı.

de gucht je govorio na forumu o transatlantskim odnosima u brusselsu.
de gucht, brüksel'de düzenlenen atlantik ötesi ilişkiler konulu bir forumda söz aldı.

o tom problemu govorio je početkom ove godine premijer branko crvenkovski.
bu yılın başlarında yaptığı bir açıklamada başbakan branko zrvenkovski bu konuya değindi.

passy je također govorio o još tri konferencije koje se planiraju ove godine.
agİt dönem başkanı konuşmasında, bu yıl için planlanan üç konferansa daha değindi.

nikolić je sa svoje strane govorio o kosovu pred tisućama razdraganih pristaša.
nikoliç ise buna karşılık kosova'da binlerce kişilik coşkulu bir kalabalığa seslendi.

dok je govorio, njegovi stranački kolege i pristaše uzvikivali su "ivo!
konuşması sırasında partidaşları ve destekçileri "İvo!

makedonski premijer nikola gruevski govorio je na konferenciji. [tomislav georgiev]
makedonya başbakanı nikola gruevski konferansta bir konuşma yaptı. [tomislav georgiev]

"mi [policija] ih uhitimo, a oni ih oslobađaju", govorio je.
borisov, "biz polis olarak yakalıyoruz, onlar serbest bırakıyor." derdi.

obraćajući se sudionicima plenarne sjednice Đukanović je govorio o značaju integracije balkanske regije u europu.
açılış oturumunda bir konuşma yapan dyukanoviç, balkan bölgesinin avrupa ile bütünleşmesinin taşıdığı önemden söz etti.

ibrahim makolli iz akr-a otvoreno je govorio o izbornim neregularnostima i ispunjavanju međunarodnih standarda.
akr genel başkanı İbrahim makolli ise, seçim usulsüzlükleri ve uluslararası standartlara uygunluk konusunda fikrini net bir şekilde ortaya koydu.

a Šimej je ovako govorio proklinjuæi: "odlazi, odlazi, krvnièe, ništarijo!
Şimi lanetler okuyarak, ‹‹Çekil git, ey eli kanlı, alçak adam!›› diyordu,

novi zapovjednik sjedišta nato-a u sarajevu govorio za setimes o putu zemlje ka članstvu u nato-u.
nato'nun saraybosna karargâhı'nın yeni komutanı setimes'a nato üyeliğine giden yol hakkında konuştu.