Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
Voeg een vertaling toe
mu
Laatste Update: 2014-02-16 Gebruiksfrequentie: 3 Kwaliteit: Referentie: Wikipedia
vjerujete li mu kad to kaže?
siz buna inanıyor musunuz?
Laatste Update: 2016-01-20 Gebruiksfrequentie: 1 Kwaliteit: Referentie: Wikipedia
obje kazne teći će mu istodobno.
her iki ceza da aynı anda çekilecek.
Laatste Update: 2012-04-06 Gebruiksfrequentie: 1 Kwaliteit: Referentie: Wikipedia
"zamolio me da mu pomognem."
benden kendisine yardım etmemi istedi”, diyor.
Laatste Update: 2016-01-20 Gebruiksfrequentie: 1 Kwaliteit: Referentie: WikipediaWaarschuwing: Bevat onzichtbare HTML-opmaak
logethetis kaže da mu je sve namješteno.
logethetis de kendisine komplo kurulduğunu öne sürdü.
zato vas molim, iskaite mu ljubav.
bunun için ona duyduğunuz sevgiyi yenilemenizi rica ederim.
Laatste Update: 2012-05-04 Gebruiksfrequentie: 1 Kwaliteit: Referentie: Wikipedia
tadašnja vlada mu je odobrila zahtjev.
hükümet o tarihte talebini kabul etmişti.
počast su mu odali i kolege glazbenici.
müzisyen arkadaşları da sanatçıya saygılarını sundular.
ipak, mogao bi mu predstojati težak posao.
fakat görevinin kendisine uydurulması gerekiyor.
dužnosnici smatraju kako mu je dojavljeno o operaciji.
yetkililer zanlının operasyondan haberdar edildiğine inanıyorlar.
bilo mu je potrebno približno tri minuta da potone.
teknenin batması yaklaşık üç dakika sürdü.
porezni obveznici također mu pomažu u plaćanju za to.
bunun karşılanmasına vergi mükellefleri de yardım ediyorlar.
georgiev je oslobođen, ali mu nije dozvoljeno napustiti libiju.
georgiev beraat etmesine karşın libya'dan ayrılmasına izin verilmedi.
kau mu: "gospodine, da nam se otvore oèi."
onlar da, ‹‹ya rab, gözlerimiz açılsın›› dediler.
Laatste Update: 2012-05-04 Gebruiksfrequentie: 1 Kwaliteit: Referentie: WikipediaWaarschuwing: Bevat onzichtbare HTML-opmaak
isus mu zaprijeti: "umukni i iziði iz njega!"
İsa, ‹‹sus, çık adamdan!›› diyerek kötü ruhu azarladı.
petar prihvati i reèe mu: "protumaèi nam tu prispodobu!"
petrus, ‹‹bu benzetmeyi bize açıkla›› dedi.
isus æe mu: "progledaj! vjera te tvoja spasila."
İsa, ‹‹gözlerin görsün›› dedi. ‹‹İmanın seni kurtardı.››
"jeste li sve ovo razumjeli?" odgovore mu: "jesmo."
İsa, ‹‹bütün bunları anladınız mı?›› diye sordu. ‹‹evet›› karşılığını verdiler.
a jelo je pet tisuæa mukaraca.
yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bin kadardı.