Je was op zoek naar: primjereno (Kroatisch - Turks)

to nije baš primjereno kada ste gost".
konukken bunu yapmanız çok da uygun değildir."

"takvo ponašanje nije primjereno akademskoj zajednici.
setimes'a konuşan slav dilleri bölüm başkanı vukosava djapa ivetiç, "bu davranışları akademi çevresinde uygun değildir.

"očigledno je da suci i tužitelji na kosovu nisu primjereno zaštićeni.
prizren bölge savcılığı başkan vekili style hoxha setimes'a verdiği demeçte, "kosova'daki yargıç ve savcıların düzgün şekilde korunmadığı ortadadır.

"moramo prisiliti ljude da se počnu primjereno ponašati i primjenjivati zakone.
setimes'a konuşan bakouris, "İnsanları dürüst olmaya zorlamalı ve yasayı uygulamalıyız.

on može primjereno suosjeæati s onima koji su u neznanju i zabludi jer je i sam zaogrnut slabošæu.
bilgisizlere, yoldan sapanlara yumuşak davranabilir. Çünkü kendisi de zayıflıklarla kuşatılmıştır.

također je optužio međunarodne snage da nisu primjereno reagirale na posljednji niz izgreda na sjeveru kosova.
tadiç bununla birlikte, uluslararası güçleri kosova'nın kuzeyinde yaşanan son olaylar zincirine yeterli tepki vermemekle de suçladı.

"nismo kazali kako se zalažemo za bilo kakav konkretan ishod jer to ne bi bilo primjereno".
burns, "uygun olmayacağı için nasıl bir sonuçtan yana olduğumuzu söylemedik," dedi.

ako se želi ostvariti istinski potencijal svih tih zemalja, tada se mora primjereno ulagati u službe za djecu".
tüm bu ülkelerin gerçek potansiyelleri elde edilecekse, çocuklara yönelik hizmetlere yeterli yatırımın yapılması gerekiyor."

velik broj mladeži također napušta svoje zemlje kako bi stekli dobro obrazovanje, pronašli primjereno plaćen posao i započeli karijeru.
pek çok genç iyi bir eğitim almak, yeterli para kazanacağı bir iş bulmak ve bir kariyere başlamak için kendi ülkesini terk ediyor.

ujedinjujemo našu stručnost kako bismo podržali usvajanje novih znanja u području javnih politika te njihovoj provedbi, primjereno potrebama i prioritetima svake od zemalja partnera ponaosob.
uzmanlık deneyimimizi paylaşıyor, bölgeler ve kültürler arasında eğitim ve öğretim politikalarına danışmanlık ediyoruz.

najavljujući preustroj, thaci se zahvalio zamijenjenim ministrima na njihovu radu, kazavši kako svaki od njih "zaslužuje primjereno poštovanje".
değişiklikleri duyurduğu konuşmasında taki, değiştirilen bakanlara her birinin "yeterli takdiri hak ettiğini" söyleyerek hizmetlerinden ötürü teşekkür etti.

"primjereno oporezivanje bogatstva i potpuna implementacija poreza na nekretnine mogli bi dodati značajna sredstva u javni proračun", rekao je danilović.
"fazla kazançlar uygun şekilde vergilendirilip, emlak vergisi eksiksiz bir şekilde uygulanırsa, devlet bütçesine ciddi bir kaynak sağlanabilir."

bosna i hercegovina, hrvatska, kosovo i srbija moraju učiniti više kako bi osigurali da se zločini vezani za balkanske ratove iz devedesetih godina primjereno obrađuju, kaže human rights watch.
İnsan hakları İzleme Örgütü, bosna-hersek, hırvatistan, kosova ve sırbistan'ın, 1990'lardaki balkan savaşlarıyla ilgili suçların gerektiği gibi yargılanması için daha çok çaba göstermesi gerektiğini belirtti.

te dvije antologije - primjereno nazvane iz beograda s ljubavlju i iz prištine s ljubavlju - sadrže ekskluzivna književna djela napisana nakon sedamdesetih godina prošlog stoljeća na kosovu i u srbiji.
bu iki antoloji -isimleri uygun şekilde belgrad'dan sevgilerle ve priştine'den sevgilerle olan- 1970'lerden sonra kosova ve sırbistan'da üretilen seçkin edebi çalışmaları içeriyor.

"kada govorimo o interesima građana kosova, i srpskih i albanskih, mora se pronaći primjereno rješenje koje će ih rasteretiti, a ne dovesti u dodatne poteškoće", izjavio je za setimes potpredsjednik odbora za kosovo skupštine srbije dejan radenković.
sırbistan'ın kosova meclis komitesi başkan yardımcısı dejan radenkoviç setimes'a verdiği demeçte, "gerek sırp gerek arnavut olsun, kosova'daki vatandaşların çıkarlarından bahsederken, onları rahatlatacak ve daha fazla riske atmayacak yeterli bir çözüm bulunmalı." dedi.