Je was op zoek naar: angulos (Latijn - Turks)

et duas alias per singulos angulos tabernaculi retr
arkada konutun köşeleri için iki çerçeve yaptı.

nunc foris nunc in plateis nunc iuxta angulos insidian
sokak başlarında pusuya yatar.

funiculos in fimbriis facies per quattuor angulos pallii tui quo operieri
‹‹giysinin dört yerine püskül dikeceksin.››

cornua autem per quattuor angulos ex ipso erunt et operies illud aer
dört üst köşesine kendinden boynuzlar yaparak hepsini tunçla kapla.

craticulamque in modum retis aeneam per cuius quattuor angulos erunt quattuor anuli aene
ağ biçiminde tunç bir ızgara da yap, dört köşesine birer tunç halka tak.

nam et umeruli illi quattuor per singulos angulos basis unius ex ipsa basi fusiles et coniuncti eran
her ayaklığın dört köşesinde de kendinden dört destek vardı.

conflans quattuor anulos aureos per quattuor angulos eius duos anulos in latere uno et duos in alter
İkisi bir yanda, ikisi öbür yanda olmak üzere sandığın dört köşesindeki ayaklara takmak için birer altın halka döktü.

et quattuor circulos aureos quos pones per quattuor arcae angulos duo circuli sint in latere uno et duo in alter
dört altın halka döküp dört ayağına tak. İkisi bir yanda, ikisi öbür yanda olacak.

in quattuor angulos atrii atriola disposita quadraginta cubitorum per longum et triginta per latum mensurae unius quattuor eran
dış avlunun dört köşesinde kırk arşın uzunluğunda, otuz arşın genişliğinde birer kapalı avlu vardı. köşelerdeki avluların ölçüsü aynıydı.

et eduxit me in atrium exterius et circumduxit me per quattuor angulos atrii et ecce atriolum erat in angulo atrii atriola singula per angulos atri
daha sonra adam beni dış avluya çıkarıp sırayla avlunun dört köşesine götürdü. avlunun her köşesinde küçük birer avlu olduğunu gördüm.

et adsumens de sanguine eius pones super quattuor cornua eius et super quattuor angulos crepidinis et super coronam in circuitu et mundabis illud et expiabi
boğanın kanından biraz alıp sunağın dört boynuzuna, çıkıntının dört köşesine ve çevresindeki kenarlığın üzerine süreceksin. böylece sunağı pak kılıp arındıracaksın.

post haec vidi quattuor angelos stantes super quattuor angulos terrae tenentes quattuor ventos terrae ne flaret ventus super terram neque super mare neque in ullam arbore
bundan sonra yeryüzünün dört köşesinde duran dört melek gördüm. bunlar karaya, denize ya da herhangi bir ağaç üzerine esmesin diye, yeryüzünün dört rüzgarını tutuyorlardı.

et cum consummati fuerint mille anni solvetur satanas de carcere suo et exibit et seducet gentes quae sunt super quattuor angulos terrae gog et magog et congregabit eos in proelium quorum numerus est sicut harena mari
bin yıl tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak.