Je was op zoek naar: homo (Latijn - Turks)

homo
insan

ecce homo
düşünen adam

homo occidentalis
western man

homo homini deus est
the man is a god

unus homo, nullus homo
one man, no man

fiat producto, pareat homo
let product complies man

inclinavit se homo et adoravit dominu
adam eğilip rabbe tapındı.

ecce sic benedicetur homo qui timet dominu
Öyledir gençlikte doğan çocuklar.

ait autem homo quidam habuit duos filio
İsa, ‹‹bir adamın iki oğlu vardı›› dedi.

fuit homo missus a deo cui nomen erat iohanne
tanrının gönderdiği yahya adlı bir adam ortaya çıktı.

quis est homo qui vult vitam cupit videre dies bono
bütün insanları görür.

beatus homo qui invenit sapientiam et qui affluit prudenti
aklı bulana ne mutlu!

et erat in synagoga eorum homo in spiritu inmundo et exclamavi
tam o sırada havrada bulunan ve kötü ruha tutulmuş bir adam, ‹‹ey nasıralı İsa, bizden ne istiyorsun?›› diye bağırdı. ‹‹bizi mahvetmeye mi geldin? senin kim olduğunu biliyorum, tanrının kutsalısın sen!››

aestimatus sum cum descendentibus in lacum factus sum sicut homo sine adiutori
yüceler yücesi onu sarsılmaz kılacak.››

agrippa autem festo dixit dimitti poterat homo hic si non appellasset caesare
agrippa da festus'a, ‹‹bu adam davasını sezar'a iletmeseydi, serbest bırakılabilirdi›› dedi.

bonus homo de bono thesauro profert bona et malus homo de malo thesauro profert mal
İyi insan içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çıkarır.