Je was op zoek naar: phasmatos tribum (Latijn - Turks)

phasmatos tribum nas ex veras sequitas sanguinem
aequitas, from the blood of the true-spirits' for the tribe of nas

phasmatos tribum, nas ex viras sequite sanguinem
ruh

phasmatos incendia movet
ghost fire moves

phesmatos tribum nas ex viras, sequitas sanguinem
out of the tribe of nas phesmatos husband forth, and the blood of aequitas

eodem tempore vocavit iosue rubenitas et gadditas et dimidiam tribum manass
bundan sonra yeşu, ruben ve gad oymaklarıyla manaşşe oymağının yarısını topladı.

adplica tribum levi et fac stare in conspectu aaron sacerdotis ut ministrent ei et excuben
‹‹kâhin haruna yardım etmek üzere levi oymağını çağırıp görevlendir.

et miserunt nuntios ad omnem tribum beniamin qui dicerent cur tantum nefas in vobis reppertum es
İsrail oymakları, benyamin oymağına adamlar göndererek, ‹‹aranızda yapılan bu alçaklık nedir?›› diye sordular,

ne commisceatur possessio filiorum israhel de tribu in tribum omnes enim viri ducent uxores de tribu et cognatione su
İsrailde miras bir oymaktan öbür oymağa geçmeyecek. her İsrailli atalarının bağlı olduğu oymağın mirasına bağlı kalacak.

accedetisque mane singuli per tribus vestras et quamcumque tribum sors invenerit accedet per cognationes suas et cognatio per domos domusque per viro
sabah olunca oymak oymak dizilip sırayla öne çıkacaksınız. rabbin belirleyeceği oymak, boy boy öne çıkacak. rabbin belirleyeceği boy, aile aile öne çıkacak. yine rabbin belirleyeceği ailenin erkekleri teker teker öne çıkacak.

et adplicuit tribum beniamin et cognationes eius et cecidit cognatio metri et pervenit usque ad saul filium cis quaesierunt ergo eum et non est inventu
sonra benyamin oymağını boy boy öne çağırdı. matrinin boyu seçildi. en sonunda da matri boyundan kiş oğlu saul seçildi. onu aradılarsa da bulamadılar.

eo tempore separavit tribum levi ut portaret arcam foederis domini et staret coram eo in ministerio ac benediceret in nomine illius usque in praesentem die
o zaman rab, kendi antlaşma sandığını taşıması, kendisine hizmet etmek üzere önünde durması ve onun adıyla kutsaması için levililer oymağını ayırdı. bugün de aynı görevi yapıyorlar.

et vidi alterum angelum volantem per medium caelum habentem evangelium aeternum ut evangelizaret sedentibus super terram et super omnem gentem et tribum et linguam et populu
bundan sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. yeryüzünde yaşayanlara -her ulusa, her oymağa, her dile, her halka- iletmek üzere sonsuza dek kalıcı olan müjdeyi getiriyordu.

factum est autem cum audisset omnis israhel quod reversus esset hieroboam miserunt et vocaverunt eum congregato coetu et constituerunt regem super omnem israhel nec secutus est quisquam domum david praeter tribum iuda sola
yarovamın mısırdan döndüğünü duyunca, bütün İsrailliler haber gönderip kendisini toplantıya çağırdılar ve onu İsrail kralı ilan ettiler. yahuda oymağından başka hiç kimse davut soyunu izlemedi.