Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
audierunt autem hostes iudae et beniamin quia filii captivitatis aedificarent templum domino deo israhe
yahudalılarla benyaminlilerin düşmanları, sürgünden dönenlerin İsrailin tanrısı rab için bir tapınak yaptığını duyunca,
a primo die mensis septimi coeperunt offerre holocaustum domino porro templum dei fundatum necdum era
rabbin tapınağının temeli henüz atılmadığı halde, yedinci ayın birinci günü rabbe yakmalık sunular sunmaya başladılar.
cumque efferrent pecuniam quae inlata fuerat in templum domini repperit helcias sacerdos librum legis domini per manum mos
rabbin tapınağına getirilen parayı çıkarırlarken, kâhin hilkiya musa aracılığıyla verilmiş olan rabbin yasa kitabını buldu.
commotaque est civitas tota et facta est concursio populi et adprehendentes paulum trahebant eum extra templum et statim clausae sunt ianua
bütün kent ayağa kalkmıştı. her taraftan koşuşup gelen halk pavlusu tutup tapınaktan dışarı sürükledi. arkasından tapınağın kapıları hemen kapatıldı.
atrium autem quod est foris templum eice foras et ne metieris eum quoniam datum est gentibus et civitatem sanctam calcabunt mensibus quadraginta duobu
tapınağın dış avlusunu bırak, orayı ölçme. Çünkü orası, kutsal kenti kırk iki ay ayaklarıyla çiğneyecek olan uluslara verildi.
auferam israhel de superficie terrae quam dedi eis et templum quod sanctificavi nomini meo proiciam a conspectu meo eritque israhel in proverbium et in fabulam cunctis populi
size verdiğim bu ülkeden sizi söküp atacağım, adıma kutsal kıldığım bu tapınağı terk edeceğim; İsrail bütün uluslar arasında aşağılanıp alay konusu olacak.
anno autem septimo misit ioiada et adsumens centuriones et milites introduxit ad se in templum domini pepigitque cum eis foedus et adiurans eos in domo domini ostendit eis filium regi
yedinci yıl yehoyada haber gönderip karyalılarınfö ve muhafızların yüzbaşılarını çağırttı. onları rabbin tapınağında toplayarak onlarla bir antlaşma yaptı. hepsine rabbin tapınağında ant içirdikten sonra kralın oğlu yoaşı kendilerine gösterdi.
coeperunt autem prima die mensis primi mundare et in die octava eiusdem mensis ingressi sunt porticum templi domini expiaveruntque templum diebus octo et in die sextadecima mensis eiusdem quod coeperant impleverun
birinci ayın ilk günü kutsamaya başladılar; ayın sekizinci günü tapınağın eyvanına vardılar. tapınağı kutsamayı sekiz gün daha sürdürerek, birinci ayın on altıncı günü işi bitirdiler.