Je was op zoek naar: demikian (Maleis - Turks)

demikian dijanjikan allah.
(bu) allah'ın vadettiğidir.

tak usahlah bertanya demikian!
hayır, hayır!

(patutkah ia bersikap demikian?)
yine de bilmeyecek mi?

jangan sekali-kali bersikap demikian!
İş böyle gitmeyecektir!

dan yang demikian itulah ugama yang benar.
dosdoğru olan din de budur.

balasan yang demikian adalah kehinaan yang besar
bu büyük bir aşağılanmadır.

jangan! (janganlah mereka bersikap demikian!)
hayır, sandıkları gibi değil!

demikian cara kami lakukan terhadap sesiapa yang berdosa.
suçlulara işte böyle davranırız.

bahawa tuhanmu telah memerintahnya (berlaku demikian).
o gün yer, rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır.

dan (demikian juga) kaum nabi ibrahim dan kaum nabi lut;
eğer onlar seni yalancı sayıyorlarsa sen bil ki onlardan önce nuh, Âd ve semûd halkı da, İbrâhim'in halkı da, lut’un halkı da, medyen ahalisi de resulleri yalanlamışlardı. mûsâ da yalancı sayılmıştı.

bahkan kami dapati datuk nenek kami berbuat demikian".
"biz atalarımızı böyle yaparlarken bulduk."

(mendengarkan yang demikian tetamunya berkata: "wahai lut!
"ey lut!

maka saat yang demikian adalah saat (berlakunya) hari yang sukar -
İşte o gün pek zorlu bir gündür.

(meskipun demikian keadaannya) dapatkah (mereka) menyelamatkan diri?
(ama) kaçacak bir yer var mı?

(mendengarkan kata-kata yang demikian, nabi hud berkata): "tidak!
hud ise: "o sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir.