Je was op zoek naar: verslechtert (Nederlands - Turks)

het verslechtert.
daha da kötüleşiyor.

ademhaling verslechtert.
- soluk alma 12. - distal nabız düşüyor.

de situatie verslechtert.
durum her geçen dakika daha kötüye gidiyor.

het verslechtert, gloria.
daha da kötüleşiyor, gloria.

- je toestand verslechtert.
durumun kötüleşiyor.

- clarke. hij verslechtert.
- clarke, durumu kötüleşiyor!

de situatie verslechtert hier.
durum burada kötüye gidiyor.

officier sun, moya verslechtert.
subay sun, moya gitgide kötüleşiyor.

- het verslechtert je acteervermogen.
vuruş ortalamanı düşürür. beğendiğine sevindim.

- z'n ademhaling verslechtert.
- nefes alış verişi düzensizleşiyor.

oota zegt dat het weer verslechtert.
-oota fırtına şiddetleniyor diyor. -Çok kötü.

z'n lever verslechtert snel.
karaciğeri gittikçe kötüleşiyor.

- ja. storm, je wond verslechtert.
storm, yaran gittikçe kötüleşiyor.

mr limbani's toestand verslechtert.
başkan limbani'nin durumu ağırlaştı, efendim.

de situatie bij lawson reef verslechtert.
lawson kayalığında durum kötüleşiyor.

bel me als z'n toestand verslechtert.
-kötüleşirse, haber verin. -veririm. teşekkür ederim, doktor.

dr greene, dr hudsons toestand verslechtert.
dr. greene! dr. hudson fenalaştı.

of wel verslechtert mijn zicht, of jij verbleekt.
ya gözlerim yanılıyor ya sen solgun görünüyorsun.

ik moet hem thuiskrijgen voordat hij verder verslechtert.
daha da... daha da kötüleşmeden onu eve götürmeliydim.

het is dus mogelijk dat haar ruggengraat weer verslechtert?
yani omuriliğinin yeniden kötüleşmesi mümkün mü?