Je was op zoek naar: forventet (Noors - Turks)

forventet
beklenen

ikke forventet.
beklenmiyor.

- som forventet.
- tam düşündüğüm gibi.

forventet estimat
beklenen tahmin

hva forventet du?
- bu olamaz. - ne yapmamı bekliyordun ki?

- jeg forventet det.
- bunu bekliyordum.

- forventet ankomsttid?
- tahmini süre ver.

'kommando' forventet.
'komut' beklenmekte.

ingen forventet det.
kimse beklemiyordu.

en parameter forventet
bir parametre beklendi

fabrikkprodusert, som forventet.
beklendiği gibi bir endüstri standardı var.

-større enn forventet.
- İlerleme kaydettin mi? - beklediğimden de fazla.

jeg forventet ikke hammerschmidt.
hammerschmidt'i tahmin etmedim.

hun forventet mike tyson?
- mike tyson mı bekliyordu?

- jeg forventet mer, richards
daha fazlasını umuyordum, richards.

le (forventet levealder) menn
ortalama yaşam süresi (le), erkekler

forventet ankomsttid 35 sekunder.
tahmini varış süresi 35 saniye.

forventet ankomst...11 minutter.
tahmini varışımız...1 1 dakika. tamam.

le (forventet levealder) kvinner
ortalama yaşam süresi (le), kadınlar

- forventet livslengde: 30.2 år.
-tahmin yaşam süresi: 30.2 yıl.