Je was op zoek naar: lydighet (Noors - Turks)

lydighet!
ben ne dersen onu yapacaksın.

lydighet uten spørsmål.
sorgulamadan itaatini.

de erklærer: «lydighet!»
"tamam, itaat ediyoruz," derler.

sultanen venter lydighet
sultan sizden sadakat bekliyor.

slik er deres lydighet.
İtaatleri de aynı şekilde.

"all lydighet og troskap...
"bütün bağlılık ve sadakatimden...

det er lydighet, ikke motstand.
bu ataat etmektir, direnmek değil.

sjenerøsitet, sunn fornuft, lydighet.
cömertlik, sağduyu, söz dinleme.

jegtarhamtil lydighet skolen i dag
onu bugün eğitim kursuna götüreceğim. - güzel.

du har vist lydighet og disiplin.
olağanüstü itaat ve disiplin gösterdin.

lydighet er pene pikers største dyd.
İtaat, bir genç kızın ilk karşı çıktığı erdemdir.

du skal lære lydighet. loyalitet. familie.
İtaat etmeyi, sadık olmayı, aileni öğreneceksin.

de aller fleste må leve i lydighet.
halk hizmet etmek için yaşamalıdır.

utover det, lover jeg ingen lydighet.
- beni takip edin.

at stahet koster langt mer enn lydighet.
- o inatçılığı kendisine...

han liker ikke å vise meg lojalitet og lydighet.
ve reis'i olarak bana sadakat borcu olduğu gerçeğini inkâr ediyor.

hvis du vil ha lydighet, kan vi forhekse henne.
İstediğin gibi davranabilir, büyü yapabiliriz.

denne nasjonens sikkerhet avhenger av total lydighet.
bu ulusun güvenliği tam ve eksiksiz itaate bağlıdır.

hva har skjedd med din ed om lydighet til kongen?
peki krala sadakat yeminine ne olacak?

i fremtiden må alle tjene staten med fullstendig lydighet.
gelecekte her birey tam bir itaat ile ülkesine hizmet edecektir. bundan kim kaçabilir.