Je was op zoek naar: волосы (Russisch - Turks)

волосы
saç

Волосы
saç

Её волосы промокли от пота.
onun saçı terden ıslanmıştı.

ВОЛОСЫ ВЕРОНИКИconstellation name (optional)
berenİs' İn saÇiconstellation name (optional)

Хватит тянуть меня за волосы!
saçımı çekmeyi bırak!

у вас же и волосы на голове все сочтены;
size gelince, başınızdaki bütün saçlar bile sayılıdır.

За передние волосы его головы, лживой, грешной.
eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz.

И дух прошел надо мною; дыбом стали волосы на мне.
tüylerim ürperdi.

Затем можете побрить или остричь волосы и закончить ихрам.
alıkonursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin.

Дедана, и Фему, и Буза, и всех, стригущих волосы на висках,
dedana, temaya, bûza, zülüflerini kesen bütün halklara;

Между тем волосы на голове его начали расти, где они были острижены.
bu arada Şimşonun kesilen saçları uzamaya başladı.

Если у кого на голове вылезли волосы , то это плешивый: он чист;
‹‹eğer adamın saçı dökülmüşse, sadece keldir. temiz sayılır.

Да, если он не удержится, то Мы схватим и увлечем его за передние волосы,
ama bundan vazgeçmezse, and olsun ki, onu perçeminden,

Не сама ли природа учит вас, что если муж растит волосы, то это бесчестье для него,
doğanın kendisi bile size erkeğin uzun saçlı olmasının kendisini küçük düşürdüğünü, kadının uzun saçlı olmasının ise kendisini yücelttiğini öğretmiyor mu? Çünkü saç kadına örtü olarak verilmiştir.

И грешники распознаны по знакам будут И будут схвачены за волосы чела и нОги, -
(Çünkü o gün) suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

и волосы у ней – как волосы у женщин, а зубы у ней были, как у львов.
saçları kadın saçına, dişleri aslan dişine benziyordu.

Беззаконные будут узнаны по чертам своим, и они будут схвачены за передние волосы на голове и за ноги.
(Çünkü o gün) suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

глава Его и волосы белы, как белая волна, как снег; и очи Его, как пламень огненный;
başı, saçı ak yapağı gibi beyaz, kar gibi bembeyazdı. gözleri alev alev yanan ateşti sanki.

Затем он бросил скрижали, схватил своего брата [Харуна] за волосы и потянул его к себе.
levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu.

И (в гневе) бросил он скрижали И брата своего за голову схватил И потащил (за волосы) к себе.
levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu. kardeşi dedi ki: "ey annem oğlu!