Je was op zoek naar: разговаривали (Russisch - Turks)

и разговаривали между собою о всех сих событиях.
bütün bu olup bitenleri kendi aralarında konuşuyorlardı.

Они отправились в путь и шепотом разговаривали между собою:
"bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.

И когда они разговаривали и рассуждали между собою, и Сам Иисус, приблизившись, пошел с ними.
bunları konuşup tartışırlarken İsa yanlarına geldi ve onlarla birlikte yürümeye başladı.

Они еще разговаривали с ним, как пришли евнухи царя и стали торопить Амана идти на пир, который приготовила Есфирь.
onlar daha konuşurken, kralın haremağaları gelip haman'ı apar topar ester'in vereceği şölene götürdüler.

Когда они шли и дорогою разговаривали, вдруг явилась колесница огненная и кони огненные, и разлучили их обоих, и понесся Илия в вихре на небо.
onlar yürüyüp konuşurlarken, ansızın ateşten bir atlı araba göründü, onları birbirinden ayırdı. İlyas kasırgayla göklere alındı.

В день же субботний мы вышли за город к реке, где, по обыкновению, был молитвенный дом, и, сев, разговаривали с собравшимися там женщинами.
Şabat günü kent kapısından çıkıp ırmak kıyısına gittik. orada bir dua yeri olacağını düşünüyorduk. oturduk, orada toplanmış kadınlarla konuşmaya başladık.

и горою Синаем (на которой пророк Муса разговаривал с Аллахом
sina dağına