Je was op zoek naar: kompetentnosti (Servisch - Turks)

hdz insistira da su postavljenja bila u potpunosti u skladu sa zakonom i da četiri kandidata ispunjavaju sve kriterijume kompetentnosti.
hdz ise atamaların yasalara tam olarak uygun olduğu ve dört adayın bütün yeterlilik şartlarını karşıladığında ısrar ediyor.

srpski radnici nisu najjeftiniji, ali investitori kažu da su -- zbog visokog nivoa tehničke kompetentnosti -- „najisplatljiviji“ u regionu.
sırp işçileri en ucuzları olmamasına karşın, yatırımcılara göre yüksek seviyedeki teknik yeterlilikleri nedeniyle bölgenin "en ucuzları".

na proslavi dana preduzetnika prošlog meseca u zagrebu, hrvatski predsednik stipe mesić izjavio je kako smatra da je moderni menadžment zasnovan na kompetentnosti najbolji odgovor na izazove sa kojima se vlada suočava u svom pokušaju da smanji stopu nezaposlenosti i uspostavi spoljnotrgovinski balans.
geçtiğimiz ay girişimciler günü nedeniyle zagreb'de yapılan kutlamalara katılan hırvatistan cumhurbaşkanı stipe mesiç, hükümetin işsizliği azaltıp dış ticaret dengesini kurma yolunda karşılaşacağı zorluklara verilecek en iyi yanıtı çağdaş, rekabete dayalı bir yönetim olarak gördüğünü söyledi.

«davidović je izabran kao naš glavni kandidat s obzirom na najveći stepen političkog konsenzusa u pogledu njegove poslovne, diplomatske i institucionalne kompetentnosti», rekao je Čavić.
caviç, "davidoviç iş hayatı, diplomasi ve kurumsal alanlardaki yetkinlikleri üzerinde en üst seviyede siyasi uzlaşma sağlanmış bir kişi olarak, bir numaralı adayımız seçildi," dedi.

"stranke levog centra su izgleda spremnije da se nose sa socijalnim pritiscima", izjavio je predsednik psd džoana. "u vreme krize ... postoji vrsta nesvesne tendencije javnosti ka stranci koja donosi i osećaj sigurnosti i kompetentnosti."
"merkez sol partiler toplumsal baskılarla başa çıkmaya daha hazırlıklı görünüyor." diyen psd genel başkanı mircea geoana şöyle devam etti: "kriz dönemlerinde halkta hem rahatlık hem de iktidar duygusu getiren bir partiye yönelmeye doğru bilinçaltı bir eğilim olur."