Je was op zoek naar: raskopa (Servisch - Turks)

u to vreme car jezekija raskopa vrata na crkvi gospodnjoj i pragove koje sam beše okovao, i dade caru asirskom.
daha önce yaptırmış olduğu rabbin tapınağının kapılarıyla kapı pervazlarının üzerindeki altın kaplamaları da çıkarıp asur kralına verdi.

jer znamo da kad se zemaljska naša kuæa tela raskopa, imamo zgradu od boga, kuæu nerukotvorenu, veènu na nebesima.
biliyoruz ki, barındığımız bu dünyasal çadır yıkılırsa, göklerde tanrının bize sağladığı bir konut -elle yapılmamış, sonsuza dek kalacak bir evimiz- vardır.

pa rekoše meštani joasu; izvedi sina svog da se pogubi, što raskopa oltar valov i što iseèe lug kod njega.
bunun üzerine yoaşa, ‹‹oğlunu dışarı çıkar›› dediler, ‹‹Ölmesi gerek. Çünkü baalın sunağını yıktı, yanındaki aşera putunu kesti.››

breme moavu. da, obnoæ se raskopa ar moavski i propade; da, obnoæ se raskopa kir moavski i propade.
moavın kîr kenti bir gecede viraneye döndü, yok oldu.

ali kad oci naši razgneviše boga nebeskog, dade ih u ruke navuhodonosoru, caru vavilonskom haldejcu, koji raskopa ovaj dom, a narod preseli u vavilon.
ama atalarımız göklerin tanrısını öfkelendirdi. bu yüzden tanrı onları babil kralı kildani nebukadnessarın eline teslim etti. nebukadnessar tapınağı yıktı, halkı da babile sürdü.

gospod posta kao neprijatelj; potre izrailja, potre sve dvore njegove, raskopa sve gradove njegove, i umnoži kæeri judinoj žalost i jad.
yahuda kızının feryadını, figanını arşa çıkardı.

zato æe se podignuti vreva medju tvojim narodom, i svi æe se gradovi tvoji raskopati kao što salman raskopa vet-arvel kad beše rat, majka bi razmrskana sa sinovima.
anneler çocuklarıyla birlikte yere çalınıp parçalandı.

i bog koji je onde nastanio ime svoje, da obori svakog cara i svaki narod koji bi digao ruku da promeni ovo i raskopa taj dom božji u jerusalimu. ja darije zapovedam ovo, odmah da se izvrši.
yeruşalimi adına konut seçen tanrı, bu kararı değiştirmeye, oradaki tanrı tapınağını yıkmaya kalkışan her kralı ve ulusu yok etsin. ben darius böyle buyurdum. buyruğum özenle yerine getirilsin.››

a dom carev i domove narodne popališe haldejci ognjem, i zidove jerusalimske raskopaše.
kildaniler sarayla halkın evlerini ateşe verdiler, yeruşalim surlarını yıktılar.