Je was op zoek naar: sigurni (Servisch - Turks)

iskreno, nismo sigurni.
dürüst olmak gerekirse, biz de emin değiliz.

da li ste sigurni da hoæete da izaðete?
Çıkmak istediğinize emin misiniz?

da li ste sigurni da hoæete da izbrišete log file?
günlük dosyasını silmek istediğinize emin misiniz?

begunci koji uživaju utočišta u regionu više nisu tako sigurni.
bölgede güven içinde yaşayan kaçak zanlılara dikkat çekildi.

advokati optuženih kažu da nisu sigurni da će suđenje biti pravedno.
sanıkların avukatları, davanın adil şekilde görülüp görülmeyeceğinden emin olmadıklarını belirtti.

istraživači u početku nisu bili sigurni koja je vrsta napala peseka.
İlk başta, araştırmacılar pesek'e saldıran türün ne olduğundan emin değildi.

balistički eksperti su sigurni da u atentatu nije pucano iz te puške.
balistik uzmanları bu tüfeğin suikastta ateşlenmediğinden emin.

time je ostavljen vrednosni vakuum i ljudi nisu sigurni kako se treba ponašati.
bu da değerlerde bir boşluk yaratıyor ve insanlar nasıl davranacağını bilemiyor.

«tako ćemo biti sigurni da žrtva naših čuvara mira nije bila uzaludna».
bm genel sekreteri sözlerini ''ve bu, barış koruyucularımızın fedakarlıklarının boşa gitmediğini anlamamızı sağlayacaktır." diyerek sürdürdü.

obično ćutljivi tinejdžeri odjednom postaju elokventni, sigurni i sjajni analitički eksperti.
normalde dut yemiş bülbül gibi duran gençler bir anda kendine güvenen, duygularını güzelce ifade edebilen ve şaşırtıcı düzeyde analitik uzmanlara dönüşüveriyorlar.

treba da budemo sigurni da u slučaju curenja ove vode neće doći do ugrožavanja životne sredine...
bu deneme, çok büyük miktarda su çözeltisi kullanılarak yapılır...

"moramo biti sigurni da se dodela viza na spoljnim granicama obavlja bez korupcije i nepravilnosti.
"dış sınırlardaki vize işlemlerinin yolsuzluk ve yasadışılıklardan uzak şekilde yapıldığından emin olmalıyız.

Čak i u slučaju nezavisnosti i pristupa finansijskim tržištima, investitore će biti potrebno ubediti da su sigurni.
bağımsızlık ve finans piyasalarına erişim olanağı elde edilse bile, yatırımcıların yine de ikna edilmesi gerekecek.

nekoliko nedelja posle lokalnih izbora 8. maja stanovnici tirane i dalje nisu sigurni ko će biti njihov gradonačelnik.
8 mayıs yerel seçimlerinden haftalar sonra, tiranlılar belediye başkanlarının kim olacağından hala emin değiller.

"naravno, zabrinut sam zbog etničkog nasilja i ne možete biti sigurni da se incidenti kao što je ovaj neće ponoviti.
milletvekili, "tabii ki etnik şiddet olaylarından endişe duyuyorum ve bunun gibi olayların bir daha olmayacağından emin olamazsınız.

bend je izjavio da su "sigurni" u pobedu u oslu i da se nadaju da će ispuniti očekivanja svojih obožavatelja.
grup oslo'da zaferden "emin" olduklarını ve hayranlarının beklentilerini karşılayabilmeyi umduğunu söyledi.

"dobijemo nemoguće protivnike, a izgubimo od onih za koje smo sigurni da možemo da ih pobedimo", rekao je on.
"İmkansız rakiplerle karşılaştık ve yeneceğimiz kesin olanlara yenildk."

međutim, posmatrači nisu sigurni da li će glasanje putem interneta, koje nije bilo korišteno na prethodnim izborima za ep, pomoći da se poveća izlaznost birača.
ancak gözlemciler, önceki ap seçimlerinde kullanılmamış olan İnternet üzerinden oy kullanma sisteminin seçmen katılımını artırıp artırmayacağından emin değiller.

"veoma se nadamo i sigurni smo da će pre 10. oktobra taj deo misije biti završen", rekao je on u utorak u tbilisiju.
salı günü tiflis'te konuşan solana, "10 ekim'den önce misyonun bu kısmının tamamlanacağını umut ediyoruz ve bundan eminiz." dedi.

"međutim, sa tempom kojim mi napredujemo i sa merama koje smo već preduzeli, sigurni smo da ćemo postići cilj koji smo postavili za 2010."
fakat ilerleme hızımız ve almış olduğumuz önlemler sayesinde, 2010 için koyduğumuz hedefe ulaşacağımızdan eminiz."