Je was op zoek naar: znam (Servisch - Turks)

ne znam.
bunu bilemiyorum.

"znam celu porodicu talović.
eski bir komşuları Ömer johiç, "taloviç ailesinin hepsini tanırım.

ne znam sta da ti kazem
so i don't know what to tell you.

o svojoj kulturni ne znam mnogo.
kendi kültürüm hakkında pek fazla şey bilmiyorum.

"ne znam kako ćemo dočekati proleće".
"bahara nasıl çıkacağız bilmiyorum." diyor.

ja ne sanjam, nego znam da sdp ima plan.
benim hayalim yok ama sdp'nin bir planı olduğunu biliyorum.

„ne znam čemu tolika buka oko ovog filma.
setimes'a konuşan kerezoviç, "bu filmle ilgili bu kadar patırtı nereden çıkıyor bilmiyorum.

srce pokvareno daleko je od mene; zlih ne znam.
tanımak istemem kötülüğü.

ja znam da je najveći problem među kosovarima nezaposlenost.
kosovalıların en acil sorununun işsizlik olduğunu biliyorum.

džuda: ne znam da li će se negde završiti.
judah: bu görüşmelerin herhangi bir şekilde bir sonuca bağlanıp bağlanmayacağını bilemiyorum.

"ne znam šta će se desiti na kraju ovog suđenja.
cemal köşesinde, "bu davanın nasıl sonuçlanacağını bilmiyorum.

ne znam, ali mislim da turska reprezentacija nije jedan od favorita.
bilmiyorum, fakat bence türk takımı favorilerden biri değil.

a kad mi življenje u telu plod donosi, to ne znam šta æu izabrati.
hayatta kalırsam yararlı işler yapacağım. ama hangisini seçeceğimi bilemiyorum.

"ne znam zašto ne postoji znak jednakosti između komunizma i nacizma...
"tiku" dumitresku ölümünden birkaç ay önce southeast european times'a verdiği röportajda, "komünizmle nazizm arasında bir eşittir işareti neden yok bilmiyorum ...

"ne, fudbal me baš zanima i više znam o njemu od nekih muškaraca...
sanırım bunun sebebi üç erkek kardeşle birlikte büyümüş olmam”, diyor.

"ne znam šta rade sa našom sudbinom", kaže mućajev rođak baškim.
mukay'ın kuzeni başkim, "kaderimizle ne yapıyorlar bilmiyoruz." diyerek şöyle devam ediyor.

"prema onome što ja znam o naprednjacima, oni nikada ne kažu ne razgovorima."
"İlerlemecileri tanıdığım kadarıyla da müzakereye asla hayır demezler."

"situacija se dramatizuje, a ne znam šta je svrha toga", rekao je tadić.
tadiç, "durum dramatiize ediliyor ve ne amaçla bilmiyorum." dedi.

«ako ljudi ne razgovaraju, i ne vode dijalog, ne znam kako će se problemi razrešiti».
coviç sözlerine, "İnsanlar konuşmazsa ve diyalog yürütmezse, o zaman sorunların nasıl çözüleceğini bilmiyorum," şeklinde devam etti.

[ne znam] zašto, nakon što je određen datum izbora saopšteno je i da se koalicija raspada.
neden bilmiyorum, seçim tarihi belirlendikten sonra koalisyonun dağıldığı duyuruldu.