Je was op zoek naar: agujero (Spaans - Turks)

agujero
delik

agujero negro
kara delik

agujero de ratón
fare deliği

radio del agujero:
delik çapı:

radio del agujero (1)
delik yarıçapı (1)

una pirámide con un agujero en medioname
name

su casa quedó convertida en un agujero en el suelo.
evi yerde bir deliğe dönüştürüldü.

el radio no puede ser menor que el radio del agujero.
yarıçap, delik yarıçapından daha küçük olamaz.

trate de golpear la bola lo más rápido posible en el agujero!
toybox games , rally racing flash game , toy box , rally sound , flash toybox , toybox spel , toy box games , spelletje toybox

juega cada agujero de un peligro y tratar de ganarle al américa en la puntuación del agujero.
amerikalının skorunu geçmeyi deneyin.

mi amado metió su mano por el agujero de la puerta, y mi corazón se conmovió a causa de él
aşk duygularım kabardı onun için.

entonces me llevó a la entrada del atrio. luego miré, y he aquí, un agujero en la pared
beni avlunun giriş bölümüne getirdi. baktım, duvarda bir delik gördüm.

asimismo, el visor se ha ampliado, lo que evita que tengas que mirar a través de un minúsculo agujero.
ancak maalesef bu hâlâ ihmal edilen noktalardan bir tanesi.

y si te resulta duro que se alejen, auque pudieras encontrar un agujero en la tierra o una escala en el cielo para traerles un signo,...
eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap).

y si te resulta duro que se alejen, auque pudieras encontrar un agujero en la tierra o una escala en el cielo para traerles un signo,... alá, si hubiera querido, les habría congregado a todos para dirigirles.
eğer onların hakka sırt çevirmeleri sana pek ağır gelip de kendilerine bambaşka bir mûcize getirmen için yer altında bir geçit veya göğe çıkacak bir merdiven arama peşinde olursan, şunu bil ki: şayet allah dileseydi onların hepsini elbette doğru yol üzerinde toplardı.

por ejemplo, se podría haber evitado más de una década de cánceres de piel si se hubieran tomado medidas, cuando se produjo la primera alerta temprana en la década de los 70, y no cuando se descubrió el agujero de la capa de ozono en 1985 (16).
Örneğin, 1985’te ozon tabakasındaki incelmenin kendisinin keşfedilmesine kadar beklemeyip de 1970’lerde ilk erken uyarı üzerine eyleme geçilmiş olsaydı, on yılın üzerinde bir süre boyunca fazladan oluşan cilt kanseri vakaları önlenmiş olabilirdi (16).