Je was op zoek naar: bienaventurados (Spaans - Turks)

¡bienaventurados los creyentes,
felaha ulaştı o mü'minler.

"bienaventurados los misericordiosos, porque ellos recibirán misericordia
ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar.

"bienaventurados los que lloran, porque ellos serán consolados
ne mutlu yaslı olanlara! Çünkü onlar teselli edilecekler.

bienaventurados los que guardan sus testimonios y con todo el corazón le buscan
bütün yüreğiyle ona yönelenlere!

"bienaventurados los de limpio corazón, porque ellos verán a dios
ne mutlu yüreği temiz olanlara! Çünkü onlar tanrıyı görecekler.

"bienaventurados los mansos, porque ellos recibirán la tierra por heredad
ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar.

"ahora pues, hijos, oídme: bienaventurados los que guardan mis caminos
yolumu izleyenlere ne mutlu!

"bienaventurados los que hacen la paz, porque ellos serán llamados hijos de dios
ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara tanrı oğulları denecek.

quienes crean y obren bien, serán bienaventurados y tendrán un bello lugar de retorno.
ne mutlu iman edip de makbul ve güzel işler yapanlara!eninde sonunda dönüp gidilecek güzel yurt onların olacak.

volviéndose a los discípulos les dijo aparte: --bienaventurados los ojos que ven lo que vosotros veis
sonra öğrencilerine dönüp özel olarak şöyle dedi: ‹‹sizin gördüklerinizi gören gözlere ne mutlu!

"bienaventurados los que son perseguidos por causa de la justicia, porque de ellos es el reino de los cielos
ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Çünkü göklerin egemenliği onlarındır.

cuando sois injuriados en el nombre de cristo, sois bienaventurados; porque el glorioso espíritu de dios reposa sobre vosotros
mesihin adından ötürü hakarete uğrarsanız, ne mutlu size! Çünkü tanrının yüce ruhu üzerinizde bulunuyor.

"bienaventurados sois cuando os vituperan y os persiguen, y dicen toda clase de mal contra vosotros por mi causa, mintiendo
‹‹benim yüzümden insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size!

jesús le dijo: --¿porque me has visto, has creído? ¡bienaventurados los que no ven y creen
İsa, ‹‹beni gördüğün için mi iman ettin?›› dedi. ‹‹görmeden iman edenlere ne mutlu!››

aunque venga a la segunda vigilia, y aunque venga a la tercera vigilia, si los halla así, ¡bienaventurados aquellos siervos
efendi gecenin ister ikinci, ister üçüncü nöbetinde gelsin, uyanık bulacağı kölelere ne mutlu!

"bienaventurados los que ahora tenéis hambre, porque seréis saciados. "bienaventurados los que ahora lloráis, porque reiréis
ne mutlu size, şimdi açlık çekenler! Çünkü doyurulacaksınız. ne mutlu size, şimdi ağlayanlar! Çünkü güleceksiniz.

y así todas las naciones os dirán: 'bienaventurados', porque seréis tierra deseable", ha dicho jehovah de los ejércitos
‹‹bütün uluslar ne mutlu size diyecekler. Çünkü ülkeniz özlenen bir yer olacak.›› böyle diyor her Şeye egemen rab.

¡bienaventurado quien la purifique!
(allah'tan başkasına tapmayarak) nefsini yücelten kazanmış,