Je was op zoek naar: gafas (Spaans - Turks)

gafas
gözlük

dame mis gafas.
bana gözlüğümü ver.

gafas de protección
koruyucu gözlük

necesito mis gafas.
gözlüğüme ihtiyacım var.

mis gafas se rompieron.
gözlüğüm kırıldı.

no puedo leer sin gafas.
gözlüksüz okuyamam.

¿dónde están mis gafas?
gözlüklerim nerede?

¿dónde te quitaste las gafas?
gözlüğünü nerede çıkardın?

tom no podía encontrar sus gafas.
tom gözlüklerini bulamadı.

el señor brown está buscando sus gafas.
bay brown gözlüğünü arıyor.

¿sabes dónde están mis gafas viejas?
eski gözlüğümün nerede olduğunu biliyor musun?

he perdido mis gafas, pero las necesito para encontrarlas.
gözlüğümü kaybettim fakat onu bulmak için ona ihtiyacım var.

tom dijo que pensaba que mary no podía leer sin gafas.
tom mary'nin gözlüksüz okuyamadığını sandığını söyledi.

el anillo de goma alrededor del ocular es cómo de usar para los fotógrafos con gafas.
vizörün yumuşak kauçuk çerçevesi gözlük kullanan fotoğrafseverlere rahat çekim olanağı sunuyor.

casi todos los laboratorios insisten en que todo el mundo lleve gafas de protección. sin ellas, es muy arriesgado trabajar con la mayoría de las sustancias químicas. normalmente, las lentes son de un tipo especial de plástico que protege tanto de impactos mecánicos como de sustancias ácidas y básicas.
pek çok laboratuar, koruyucu gözlük kullanımında israr etmektedir. bunlar olmadan, pek çok kimyasal ile çalışmak çok risklidir. genellikle, lens mekanik darbelerden ve asit ile baz kimyasallarından koruma sağlayan özel bir plastik türüdür.