Je was op zoek naar: pariente (Spaans - Turks)

pariente
aile

a un pariente próximo huérfano,
akraba bir öksüzü,

da lo que es de derecho al pariente, al pobre y al viajero.
akrabaya, yoksula, yolcuya (zekat ve sadakadan) hakkını ver.

y el pariente redentor dijo a boaz: --adquiérelo tú. luego se quitó la sandalia
bu nedenle yakın akrabadan olan adam, ‹‹sen kendin satın al›› diyerek çarığını çıkarıp boaza verdi.

da lo que es de derecho al pariente, así como al pobre y al viaiero, pero sin prodigarte demasiado,
akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma.

saludad a herodión, mi pariente. saludad a los de la casa de narciso, los cuales están en el señor
soydaşım herodiona selam söyleyin. narkisin ev halkından rabbe ait olanlara selam söyleyin.

no pedimos a nadie sino según sus posibilidades. sed justos cuando declaréis, aun si se trata de un pariente!
biz hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemeyiz.hakkında konuştuğunuz kimse, akrabanız bile olsa, yine doğruyu söyleyin!allah'a verdiğiniz ahdi tutun.

sed justos cuando declaréis, aun si se trata de un pariente! ¡sed fieles a la alianza con alá!
söylediğiniz zaman da akrabanız da olsa adalet yapın ve allah'a verdiğiniz sözü tutun.

di a la sabiduría: "tú eres mi hermana", y a la inteligencia llama: "mi pariente.
akla, ‹‹akrabamsın›› de.

"la banda de las harley es como si fueran sus parientes," dice ella.
"harley takımı onların bir nevi geniş ailesi gibi." diyor.