Je was op zoek naar: transportar (Spaans - Turks)

transportar
götürmek

segmento a transportar
dönüştürülecek doğru parçası

Éste será el trabajo de los clanes de gersón para servir y para transportar
‹‹hizmet etmek ve yük taşımak konusunda gerşon boylarının sorumluluğu şudur:

la pentax optio wp es una cámara rápida, eficiente y fácil de transportar.
pentax optio bir takım verimli özelliklere sahip olan hoş bir fotoğraf makinesi.

y también los levitas no tendrán que transportar el tabernáculo ni ninguno de sus utensilios para su servicio.
onun için levililerin rabbin Çadırını ve tapınma hizmetinde kullanılan eşyaları taşımalarına artık gerek yok.››

con la misma cámara pueden realizarse retratos para imprimirlos a gran formato posteriormente, lo cual implica el transportar sólo una única cámara.
iso 3200 değerinde elde edilen etkileyici sonuçlar sayesinde çok güçlü ışığa sahip olmayan ortamlarda bu ürünün rahatlıkla kullanılabileceğini söyleyebiliriz.

durante la primavera de 2008, los niveles de agua de los embalses que abastecen barcelona estaban tan bajos que se elaboraron planes para transportar agua en barcos.
2008 ilkbaharında, barselona’ya su temin eden barajlardaki su seviyesi o kadar düşüktü ki, gemiyle su taşınmasına yönelik planlar yapılıyordu.

la nikon p5000 no solo es compacta y ligera, lo que la hace fácil de transportar, es además una cámara muy sólida, gracias a su cuerpo en magnesio.
nikon p5000 sadece küçük değil aynı zamanda hafif bir model.

es asimismo fácil de transportar a todas partes para plasmar con ella todos los instantes de la vida diaria, recomendándose a todos aquellos que persigan el detalle y deseen realizar fotografías de manera fácil y simple.
dimage x1 dijital kamerayı rahat ve basit bir şekilde fotoğraf çekmek isteyen tüm kullanıcılara tavsiye ediyoruz.

es fácil de transportar en todo momento y a cualquier lugar, y además usa baterías de formato aa, algo que personalmente suscribimos porque ha representado un ahorro considerable de energía con respecto al modelo predecesor.
Özellikle de önceki modele kıyasla kameranın enerji kullanımındaki tasarruflu tutumu göz önüne alındığında, bu dikkate değer bir özellik.

si prestamos atención al grupo para el que fuera pensada y a la idea sobre la que fuera diseñada, la e-400 cumple con todos los requisitos necesarios para convertirse en la cámara digital slr más agradable de transportar del momento.
hedef kitlesine ve tasarlandığı konsepte bakıldığında e400 kamera halihazırda kullanıcıların yanlarında taşıyabilecekleri en rahat ürün olması yönünde tüm beklentileri karşılıyor.

la espátula es un instrumento de laboratorio para raspar, separar y transportar sustancias químicas. el material del que están hechas (hierro, titanio, platino) y su diseño (planas, en forma de cuchara) pueden variar.
spatül, kimyasalları sıyırmak, öğütmek ve taşımak için kullanılan bir laboratuar aletidir. yapıldıkları malzeme (demir, titanyum, platin, vs) ve tasarımları (düz, kaşık biçimli) değişkendir.