Je was op zoek naar: biologickou (Tjechisch - Turks)

biokapacita měří biologickou produktivitu krajiny.
biyokapasite, arazinin biyolojik bakımdan ne kadar üretken olduğunu ölçer.

zemědělství: dopad na biologickou rozmanitost
sürdürülebilir enerji: daha çok yolumuz var

lesy jsou klíčové pro biologickou rozmanitost a poskytování ekosystémových služeb.
ormanlar, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin sunulması açısından hayatî önemdedir.

intenzifikacezemědělstvípředstavujehrozbunejenprobiologickourozmanitost na zemědělské půdě, ale také biologickou rozmanitost v zemědělské půdě.
tarımdaki yoğunlaşma, yalnızca tarımsal arazilerdeki biyolojik çeşitliliği değil, aynı zamanda tarımsal arazilerdeki toprak içi biyolojik çeşitliliğini de tehdit etmektedir.

dopady na biologickou rozmanitost a přírodní zdroje, jako je voda, jsou obtížněji měřitelné.
environment görmesinden kaynaklanmaktadır. bunların biyoyakıt üretmeye uygun bir ekin türüne dönüştürülmesi bu depolama işlevinin de sonu olurdu.

zemědělci ovládají polovinu pozemků v eu a mají velký vliv na půdu, vodu a biologickou rozmanitost.
Çiftçiler ab’nin kara alanının yarısını yönetmekte olup, avrupa’nın toprağı, suyu ve biyolojik çeşitliliği üzerinde çok büyük etkileri vardır.

další velkou hrozbou pro biologickou rozmanitost je znečištění, změna klimatu a nadměrné využívání zdrojů.
biyolojik çeşitliliğe yönelik diğer başlıca tehditler kirlilik, iklim değişikliği ve kaynakların aşırı tüketiminden kaynaklanmaktadır.

invazivní cizokrajné druhy jsou mnoha ochránci životního prostředí považovány za druhou největší hrozbu pro biologickou rozmanitost na celém světě.
İstilacı yabancı türler pek çok çevreci tarafından dünyadaki biyolojik çeşitliliğe yönelik ikinci en büyük tehdit kabul edilmektedir.

koncentrace a optimalizace zemědělské produkce má hlavní následky pro biologickou rozmanitost, jak se ukázalo v úbytku polních ptáků a motýlů.
tarımsal arazilerde yaşayan kuşlarda ve kelebeklerde görülen azalmanın da açıkça ortaya çıkardığı gibi, tarımsal üretimin yoğunlaştırılmasının ve optimize edilmesinin, biyolojik çeşitlilik üzerinde önemli sonuçları vardır.

) nebo opouštěním půdy. současné výdaje na rozvoj venkova nejsou v členských státech dostatečně zaměřeny na oblasti s bohatou biologickou rozmanitostí.
halen Üye devletlerdeki kırsal geliştirme harcamaları biyolojik çeşitliliği zengin bölgeleri yeterli ölçüde hedeflememektedir.

a udělejme to způsobem, který zohlední veškeré ekologické dopady, včetně dopadů na půdu, vodu a biologickou rozmanitost, i emise skleníkových plynů.
ayrıca bunu toprak, su ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkilerin yanı sıra sera gazı emisyonları da dahil olmak üzere, çevreye olan tüm etkileri göz önüne alacak şekilde yapalım.

obr. 2 / oblast původu suchozemských a sladkovodních druhů, které jsou uvedeny na seznamu jako nejhorší invazivní druhy ohrožující biologickou rozmanitost v evropě.
Şekil 2 / avrupa’da biyolojik çeşitliliği tehdit eden en zararlı istilacı türler olarak listelenen karada ve tatlı suda yaşayan türlerin geldiği bölge.

příkladem je stanovení ambiciózních cílů v oblasti biopaliv, které sice mohou pomoci zmírňovat klimatické změny, avšak zvyšují tlaky na biologickou rozmanitost (kapitola 6).
bunun bir örneğiyse, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına yararı olması umuduyla büyük biyolojik yakıt hedefleri koymanın, sonuçta biyolojik çeşitlilik üzerinde baskı oluşturmasıdır (bölüm 6).

) formální definice viz Úmluva o biologické rozmanitosti (cbd). unep, 1992.
) resmî tanım için, bkz. biyolojik Çeşitlilik sözleşmesi (cbd). unep, 1992.