Via de voorbeelden van menselijke vertaling trachten te leren vertalen.
Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
zachoval při životu duši naši, aniž dopustil, aby se poklesla noha naše.
ayaklarımızın kaymasına izin vermeyen odur.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
kteřížto řekli: mojžíš dopustil lístek zapuzení napsati a propustiti.
onlar, ‹‹musa, erkeğin bir boşanma belgesi yazarak karısını boşamasına izin vermiştir›› dediler.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
dopustil na ně směsici žížal, aby je žraly, a žáby, aby je hubily.
gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
a protož dopustil na ně, že marně skonali dny své, a léta svá s chvátáním.
yıllarını dehşet içinde bitirdi.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
však kdo se kajícně obrátí poté, co dopustil se nepravosti, a polepší se, tomu bůh věru odpustí.
ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz allah onun tevbesini kabul eder.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
protož dopustil hospodin na lid hady ohnivé, kteříž jej štípali, tak že množství lidu zemřelo z izraele.
bunun üzerine rab halkın arasına zehirli yılanlar gönderdi. yılanlar ısırınca İsraillilerden birçok kişi öldü.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
dí jim: mojžíš pro tvrdost srdce vašeho dopustil vám propouštěti manželky vaše, ale s počátku nebylo tak.
İsa onlara, ‹‹İnatçı olduğunuz için musa karılarınızı boşamanıza izin verdi›› dedi. ‹‹başlangıçta bu böyle değildi.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
a seslal bůh havrana, jenž hrabaje půdu, ukazoval mu, jak skrýti zločin, jejž dopustil se na bratru svém.
allah, kardeşinin ölüsünü nasıl gömeceğini göstermek üzere, ona yeri eşeleyen bir karga gönderdi.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
a kdo se dopustil skutku špatného či ukřivdil sám sobě a potom poprosí boha o odpuštění, věru shledá, že bůh je odpouštějící, slitovný.
kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra allah'tan mağfiret dilerse, allah'ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulacaktır.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
muž, pak, kterýž by se cizoložství dopustil s ženou něčí, že zcizoložil s ženou bližního svého, smrtí umře cizoložník ten i cizoložnice.
‹‹ ‹biri başka birinin karısıyla, yani komşusunun karısıyla zina ederse, hem kendisi, hem de zina ettiği kadın kesinlikle öldürülecektir.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
a odpovídaje ježíš, dí jemu: dopusť tak; neboť tak sluší na nás, abychom plnili všelikou spravedlnost. tedy dopustil jemu.
İsa ona şu karşılığı verdi: ‹‹Şimdilik buna razı ol! Çünkü doğru olan her şeyi bu şekilde yerine getirmemiz gerekir.›› o zaman yahya onun dediğine razı oldu.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
a seslal bůh havrana, jenž hrabaje půdu, ukazoval mu, jak skrýti zločin, jejž dopustil se na bratru svém. Řekl: „běda mi!
allah kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
a bůh dal jim okusit oděvu hladu a strachu za to, čeho se dopustili.
allah da onlara, yaptıkları işler yüzünden açlık ve korku elbisesini (felâketini) tattırdı.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit: