Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
yolu doğrultup denge noktasını bulmak allah ' ın işidir . ondan sapan da var .
« وعلى الله قصد السبيل » أي بيان الطريق المستقيم « ومنها » أي السبيل « جائر » حائد عن الاستقامة « ولو شاء » هدايتكم « لهداكم » إلى قصد السبيل « أجمعين » فتهتدون إليه باختيار منكم .
bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak ; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer .
« ثم ارجع البصر كرتين » كرة بعد كرة « ينقلب » يرجع « إليك البصر خاسئا » ذليلا لعدم إدراك خلل « وهو حسير » منقطع عن رؤية خلل .
bu nedenle, şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir.
اعترفوا بعضكم لبعض بالزلات وصلّوا بعضكم لاجل بعض لكي تشفوا. طلبة البار تقتدر كثيرا في فعلها.
topluluğun ileri gelenleri, ‹‹benyaminoğullarının kadınları öldürüldüğüne göre, kalan erkeklere eş bulmak için ne yapsak?›› diyorlardı,
فقال شيوخ الجماعة ماذا نصنع بالباقين في امر النساء لانه قد انقطعت النساء من بنيامين.
elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince hemen , biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik , diye yemin ederek sana nasıl gelirler !
« فكيف » يصنعون « إذا أصابتهم مصيبة » عقوبة « بما قدّمت أيديهم » من الكفر والمعاصي أي أيقدرون على الإعراض والفرار منها ؟ لا « ثم جَاءُوك » معطوف على يصدون « يحلفون بالله إن » ما « أردنا » بالمحاكمة إلى غيرك « إلا إحسانا » صلحا « وتوفيقا » تأليفا بين الخصمين بالتقريب في الحكم دون الحمل على مر الحق .
modeminizin üreticisini ve değişikliklerini bulmak üzere çoğu modem ati komut setini destekler. bu bilgiyi edinmek üzere modeminizi sorgulamak için bu düğmeye basın. bu bilgi modeminizi kurmakta yardımcı olabilir.
يفهم معظم الموادم أمر ati المستعمل لكشف اسم البائع ونسخة المودم. اضعط على هذا الزر لاستعلام المودم عن هذه المعلومة التي قد تفيدك في ضبطه.
yehoyakim firavunun istediği altın ve gümüşü ödedi. bu parayı bulmak için firavunun buyruğuna uyarak ülkeyi vergiye bağladı. firavun nekoya verilmek üzere yahuda halkından herkesin gücü oranında altın ve gümüş topladı.
ودفع يهوياقيم الفضة والذهب لفرعون الا انه قوّم الارض لدفع الفضة بأمر فرعون. كل واحد حسب تقويمه. فطالب شعب الارض بالفضة والذهب ليدفع لفرعون نخو
( yol bulmak için yararlanılacak ) işaretler de ( yarattı ) . onlar yıldız ( lar ) la da yol bulurlar .
« وعلامات » تستدلون بها على الطرق كالجبال بالنهار « وبالنجم » بمعنى النجوم « هم يهتدون » إلى الطرق والقبلة بالليل .
elleriyle hazırladıkları bir felakete uğrayınca da halleri nice olur ? sonra sana gelirler allah ' a yemin ederek ve biz , ancak iyilik etmek , ara bulmak istedik diyerek .
« فكيف » يصنعون « إذا أصابتهم مصيبة » عقوبة « بما قدّمت أيديهم » من الكفر والمعاصي أي أيقدرون على الإعراض والفرار منها ؟ لا « ثم جَاءُوك » معطوف على يصدون « يحلفون بالله إن » ما « أردنا » بالمحاكمة إلى غيرك « إلا إحسانا » صلحا « وتوفيقا » تأليفا بين الخصمين بالتقريب في الحكم دون الحمل على مر الحق .
tanrı'nın yaptığı her şeyi gördüm. İnsan güneşin altında olup bitenleri keşfedemez. arayıp bulmak için ne kadar çaba harcarsa harcasın, yine de anlamını bulamaz. bilge kişi anladığını söylese bile gerçekten kavrayamaz.
رأيت كل عمل الله ان الانسان لا يستطيع ان يجد العمل الذي عمل تحت الشمس. مهما تعب الانسان في الطلب فلا يجده والحكيم ايضا وان قال بمعرفته لا يقدر ان يجده