Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
demokrasi sadece çoğunluk ve azınlık için değil, tüm halka güvenlik sağlamak içindir.
in der demokratie geht es nicht nur um mehr- und minderheiten, sondern auch darum, allen bürgerinnen und bürgern sicherheit zu gewährleisten.
bu gruba dahil olanlar çoğunlukla yüksek derecede marjinalleşmiş olup, yüksek oranda etnik azınlık üyeleri ile evsiz, işsiz veya kötü çalışma koşullarına sahip kişilerden oluşabilir.
außerhalb dieser orte sollte sich die drogenpolitik mit der wachsenden vielfalt der drogenkonsummuster und den bedürfnissen problematischer drogenkonsumenten beschäftigen.
bilhassa crack hastaları, genellikle büyük kentlerde yaşamakta, etnik azınlık gruplarına mensup olup yüksek düzeylerde işsizlik ve kötü yaşam koşulları rapor etmektedir (101).
insbesondere crackpatienten leben gemeinhin in großstädten, gehören ethnischen minderheiten an und geben zu großen teilen an, arbeitslos zu sein oder in schlechten wohnverhältnissen zu leben (101).
‹‹Şimdiyse tanrımız rab bir an için bize acıdı. sürgünden kurtulan bir azınlık bıraktı bize. kutsal yerinde bize sarsılmaz bir destek verdi. gözlerimizi aydınlattı. köleliğimizde bize yenilenme fırsatı sağladı.
nun aber ist einen kleinen augenblick gnade von dem herrn, unserm gott, geschehen, daß uns noch entronnene übriggelassen sind, daß er uns gebe einen nagel an seiner heiligen stätte, daß unser gott unsre augen erleuchte und gebe uns ein wenig leben, da wir knechte sind.
11 ülkede, bu ülkelerin dokuz tanesi steril enjeksiyon ekipmanına erişimi bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için bir öncelik olarak sıralamasına rağmen, enjekte edenlerin yalnızca küçük bir azınlığı aynı dönemde şırınga almıştır.
in elf ländern hat im selben zeitraum nur eine minderheit der injizierenden drogenkonsumenten spritzen erhalten, obwohl neun dieser länder den zugang zu sterilem spritzbesteck als eine vorrangige maßnahme zur prävention der verbreitung von infektionskrankheiten nennen.