Je was op zoek naar: sürülerine (Turks - Duits)

sürülerine otlak aramak için gedor yakınlarına, vadinin doğusuna kadar gittiler.
und sie zogen hin, daß sie gen gedor kämen, bis gegen morgen des tals, daß sie weide suchten für ihre schafe,

yakup, ‹‹sana nasıl hizmet ettiğimi, sürülerine nasıl baktığımı biliyorsun›› diye karşılık verdi,
er aber sprach zu ihm: du weißt, wie ich dir gedient habe und was du für vieh hast unter mir.

böylece davarlarını yusufa getirdiler. yusuf atlara, davar ve sığır sürülerine, eşeklere karşılık onlara yiyecek verdi. bir yıl boyunca hayvanlarına karşılık onlara yiyecek sağladı.
da brachten sie joseph ihr vieh; und er gab ihnen brot um ihre pferde, schafe, rinder und esel. also ernährte er sie mit brot das jahr um all ihr vieh.

koyun sürüleri perişan oldu.
o wie seufzt das vieh! die rinder sehen kläglich, denn sie haben keine weide, und die schafe verschmachten.